Değerli meslektaşlarım,
Geçen yazımda eczacılığın tarihsel gelişimini ele almıştım. Bu yazımda ise günümüzde eczacının sağlık alanındaki yeni rollerini ve bir klinisyen olarak nasıl konumlanması gerektiğini ele alacağım.
Eczacıların sağlık alanındaki rolleri, son yıllarda ilaç sunumu dışında belirgin bir şekilde gelişmiştir. Eczacılar artık sağlık alanında gerek tedaviye yönelik gerek koruyucu hekimlikte gerekse hastaların yaşam kalitelerinin artırılmasında önemli görevler üstlenmeye başlamışlardır.
Eczacının Klinik Rolü ve Önemi
Eczacının bir klinisyen olarak konumlanması, yalnızca ilaç tedarikçisi olmanın ötesine geçerek sağlık ekibinin aktif bir üyesi haline gelmesi anlamına gelir. Bir klinisyen eczacı;
• Hastaların ilaç tedavilerini planlama ve optimize etmede rol alır,
• İlaç etkileşimlerini önceden tespit ederek güvenli bir tedavi süreci sağlar,
• Tedavi sonuçlarını izler ve gerektiğinde müdahalede bulunur,
• Sağlık eğitimleri ve hastaların tedaviye uyum süreçlerinde liderlik yapar.
Bu rolün başarıyla gerçekleştirilmesi için eczacıların klinik bilgi ve becerilerle donatılması gerekmektedir. Mesleki eğitimlerin içeriği, yalnızca farmasötik bilgilerle sınırlı kalmamalı; farmakoterapi, hasta danışmanlığı ve klinik uygulamalara yönelik kapsamlı programlar içermelidir.
Eczacının Günümüzdeki Yeni Görevleri
Bu bağlamda eczacılar aşağıdaki görevleri başarıyla üstlenmektedir:
1. Hızlı yapılan test sonucu antibiyotik sunumu:
Eczacılar, sistit, anjin gibi enfeksiyon durumlarında hızlı testlerle elde edilen bulgulara uygun antibiyotik reçete edebilmektedirler. Bu, hastaların hızlı ve etkin bir şekilde tedaviye erişimini sağlamaktadır.
2. Reçetesiz aşı yapma yetkisi:
Bazı aşılar artık eczanelerde eczacılar tarafından reçete edilmekte ve uygulanmaktadır. Bu hizmet, özellikle aşı kampanyalarında önemli katkılar sağlamaktadır. Halkın grip gibi aşılarda eczacılardan randevu alıp eczanelerde aşı olabilme imkânı, aşılama oranlarını artırmıştır.
3. Özel bakım hizmetleri:
Eczacılar, hastalarına özel danışmanlık hizmeti sunarak tedavi süreçlerinin daha iyi anlaşılmasını, istenmeyen yan etkilerin önlenmesini ve tedavi sürecinin başarıyla sürdürülmesini sağlamaktadır.
4. Sağlık koruyucu görevler:
Eczacılar, kolesterol, diyabet, tansiyon gibi kronik hastalıkların kontrolünde görev alırken, alkol ve sigara bırakma kampanyaları gibi toplum sağlığına yönelik projelerde de aktif olarak yer almaktadırlar.
5. Klinik görevlerde iş birliği:
Eczacılar, diğer sağlık personeli ile sıkı bir diyalog içinde olmalıdır. Sağlık sisteminin doktor, hemşire ve eczacı üçgeninde etkili bir şekilde işlemesi için gerekli çalışmalarda yer almaktadırlar. Bu iş birliği, hasta sonuçlarının iyileştirilmesinde kritik bir öneme sahiptir.
Eczacının Klinikleşmesi Nasıl Sağlanır?
Eczacıların gerçek bir klinisyen olması için şu adımlar atılmalıdır:
1. Eğitim ve Sürekli Mesleki Gelişim:
Eczacılık fakültelerinde verilen eğitim programları, klinik farmakoloji ve hasta yönetimi gibi konuları içerecek şekilde güncellenmelidir. Bunun yanı sıra, mezuniyet sonrası sürekli mesleki eğitimler ile eczacılar bilgi ve becerilerini güncel tutmalıdır.
2. Yasal Düzenlemeler:
Eczacıların yeni rollerini üstlenebilmeleri için yasal düzenlemeler yapılmalı ve bu yetkiler güvence altına alınmalıdır. Örneğin, hızlı test uygulamaları, reçetesiz aşı uygulamaları ve tedavi danışmanlığı gibi alanlarda yetki ve sorumluluklar açıkça tanımlanmalıdır.
3. Sağlık Ekibi ile Entegrasyon:
Eczacılar, sağlık ekibinin ayrılmaz bir parçası olarak hasta yönetimi süreçlerinde aktif rol almalıdır. Bu entegrasyon, multidisipliner bir yaklaşımın benimsenmesiyle mümkün olacaktır.
4. Halk Sağlığına Yönelik Hizmetler:
Eczacılar, toplum sağlığını geliştirmek için çeşitli sağlık eğitimleri düzenlemeli, koruyucu sağlık hizmetlerinde daha fazla yer almalı ve bu konuda farkındalık yaratmalıdır.
Sonuç ve Gelecek Perspektifi
Bu yeni görevler, sağlık sisteminin daha hızlı bir şekilde gelişmesini ve halk sağlığında özellikle koruyucu hizmetlerin daha sıkı bir birliktelik içinde sürdürülmesini sağlamaktadır. Görüldüğü gibi, sağlık hizmetlerinde bakım, tedavi ve ilaç bilgileri, klinik bir değer içinde halk sağlığı açısından önem kazanmaktadır.
Her zaman altını çizdiğimiz gibi, yeni dünyada eczacı artık iyi bir klinisyen olmak durumundadır. Klinikleşme süreci, eczacılık mesleğinin geleceğini şekillendiren en önemli adımlardan biridir. Eczaneler sadece ilaç tedarik merkezleri olarak çalışmaya devam edemez; değişim şarttır. Bugün değilse, ne zaman?