Tuncay Taşkın
Elit Pharma İş Geliştirme Müdürü
Bu yazıda sizlere ülkemizde hızla büyüyen gıda takviyesi sektörüyle ilgili dikkat çekici gelişmeleri ve önümüzdeki döneme dair öngörüleri paylaşmak istiyorum. Sağlıklı yaşam trendinin yükselişi, özellikle son birkaç yılda takviye edici gıda kullanımını büyük ölçüde artırdı. İşte 2024 yılını geride bırakırken sektörün geldiği nokta ve 2025 beklentileri:
Türkiye’de gıda takviyesi pazarı, 2024 yılı itibarıyla küresel eğilimlerin de etkisiyle istikrarlı bir şekilde büyümüş ve pazar payını önemli ölçüde artırmıştır. Bir önceki yıla göre tahmini yüzde 25 gibi ciddi bir artışla özellikle vitamin, mineral ve bağışıklık destekleyici ürünlere yönelik talep öne çıkarken, dijital satış kanalları da tüketicilerin gıda takviyelerine erişimini kolaylaştırmıştır. Sosyal medya platformları üzerinden yapılan bilgilendirici yayınlar ve kampanyalar ise tüketici bilincini yükselterek pazarın daha hızlı büyümesine katkı sağlamıştır.
2023 sonunda belirlenen geniş kapsamlı hedefler, 2024 yılının büyük bölümünde üreticiler tarafından hayata geçirildi. İnovatif ürün formüllerin tanıtımıyla sektörün ürün çeşitliliği önemli ölçüde arttı. Kur dalgalanmaları ve enflasyona rağmen yerli markalar iç pazarda pazar paylarını az da olsa genişletmeyi başardı. İhracat tarafında ise Orta Doğu ve Doğu Avrupa pazarlarından gelen talep, sektörün hedeflerini destekledi. Avrupa Birliği ülkelerine ihracat, regülasyon farklılıkları nedeniyle biraz daha yavaş ilerlese de kademeli olarak gelişme gösterdi. Bazı firmalar, Avrupa pazarındaki yüksek kalite standartlarına uyum sağlamak adına üretim ve sertifikasyon süreçlerine ek kaynaklar ayırdı.
2024 sonu itibarıyla karşımıza çıkan tablo, tüketicilerin sağlık bilincinde yaşanan yükselişle doğrudan bağlantılı. Pandemi sonrası dönemde bağışıklığı destekleyen ürünlere olan talep hızla artarken, bu da sektörün ürün yelpazesini genişletti. Eczaneler, marketler ve online platformlar aracılığıyla farklı ürünlere kolayca erişilebilmesi, rekabeti de canlı tutuyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sıkı denetimleri, ruhsat süreçlerinde kalite standartlarını güçlendirirken, gıda takviyesi ürün sayısının 2024 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Gıda Güvenliği Bilgi Sisteminde (GGBS) toplamda 23.709 ruhsat kaydı bulunduğunu da ayrıca belirtmek gerekiyor. Bu yüksek sayı, ürün çeşitliliğinin yanı sıra farklı içerik ve formülasyonlardaki ürünlerin piyasaya girdiğini de gösteriyor.
Araştırma şirketi IQVIA’nın her ay yayınladığı raporlara göre, 2022 yılında takviye edici gıda pazarının 6 milyar TL ciroya ulaşması, 2021’e göre yüzde 99’luk bir büyüme anlamına geliyor. 2023’ün ilk yarısında ise bir önceki yıla göre yüzde 85’lik bir artış kaydedildi. Dünyada yaklaşık 175 milyar dolarlık bir hacme sahip olan OTC (Reçetesiz Ürün) pazarının, 2028 yılında 240 milyar dolar seviyesine yükselmesi bekleniyor. ABD, Çin, Japonya, Almanya ve Rusya’nın başı çektiği bu pazarda, Brezilya ve Hindistan gibi ülkeler de giderek daha fazla önem kazanıyor. Bu veriler, küresel ölçekte de gıda takviyeleri ve OTC ürünlerine olan ilginin artmaya devam edeceğini gösteriyor.
Dünyada yılda ortalama yüzde 5 seviyelerinde büyüyen OTC pazarı, ülkemizde her yıl yüzde 25’ler düzeyinde artış göstererek toplam 10 milyar TL seviyesine ulaştı. Gıda takviyeleri ise bu pazarın yaklaşık yüzde 30’unu oluşturuyor. Bu dinamizmde yeni ürün segmentleri ve inovasyon başı çekiyor. Örneğin, bitkisel ve organik ürünlerin yanı sıra anti-aging formüller, longevity ve çiğnenebilir gummy gibi niş alanlar da giderek daha popüler hale geliyor. Bu durum, tüketicilerin farklı biçimde sunulan takviyelere ve yenilikçi formülasyonlara ilgi duyduğunu gösteriyor.
2025 yılına doğru ilerlerken, rekabet koşullarının sertleşmesiyle üretim süreçlerinde otomasyon ve dijitalleşme daha da önem kazanacak. Özellikle yeni teknolojiler sayesinde üretim bantlarında hatasız ve hızlı üretim hedeflenirken, kalite kontrol sistemleri de gelişecek. Sürdürülebilirlik ve çevre dostu yaklaşımlar da gündemin üst sıralarında yer alıyor. Ambalaj atıklarını azaltmak, karbon ayak izini düşürmek ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek, hem iç pazarda hem de ihracatta firmalara rekabet gücü kazandıracak. Tüketicilerin giderek daha bilinçli hale gelmesi, doğal ve çevreye duyarlı ürünlere talebin de artacağına işaret ediyor.
Pazarlama alanında ise dijital kanallara yönelim 2025’te de hız kesmeden sürecek. Sosyal medya ve influencer iş birlikleri, marka bilinirliği ve tüketici sadakati açısından kritik öneme sahip olmaya devam edecek. Üreticiler, hedef kitlelerini daha iyi analiz edebilmek için veri analizine yatırım yaparak kişiye özel kampanyalar ve ürün önerileri sunabilecek. Öte yandan, Orta Doğu ve Asya pazarlarının 2025 yılında da helal sertifikasyonu ve coğrafi avantajlarla Türk gıda takviyesi sektörü için cazip olmaya devam etmesi bekleniyor. Avrupa pazarında ise gerekli standartları yerine getiren üreticilerin marka ve ürün kalitesiyle öne çıkabileceğini söyleyebiliriz.
Sağlık bilinci arttıkça dijital sağlık uygulamalarının devreye girmesi, takviye edici gıda kullanımını daha da kişiselleştirebilir. Yakın gelecekte cep telefonları ve ev tipi test kitleriyle vitamin-mineral seviyelerimizi ölçmek ve bu veriler doğrultusunda takviyeleri doğru dozda kullanmak mümkün hale gelebilir. Bu da hem üreticilerin hem de tüketicilerin sektöre bakışını yeniden şekillendirecek gibi görünüyor. Kişisel sağlık verilerinin hızlı ve güvenli paylaşımının sağlanması, özellikle dijital platformların ve yapay zekâ teknolojilerinin kullanımını yaygınlaştırabilir.
Hepimizin bildiği gibi, gıda takviyeleri ve OTC ürünleri sağlıklı yaşam tarzını desteklemede günden güne daha fazla önem kazanıyor. Sektörün hızlı büyümesi bizlere yeni fırsatlar sunarken, kalitesiz ürünler veya standartlara uymayan yaklaşımlar karşısında da dikkatli olmak şart. Ek olarak, doğru etken maddelerin doğru miktarlarda kullanılması, ürünlerin güvenli ve etkili olmasını sağlamak açısından hayati önem taşıyor. Üreticilerin bu noktada şeffaflık ve tüketiciye doğru bilgilendirme sunması, sektördeki güveni artıracaktır.
2025’e doğru giderken, doğru stratejiler ve sürdürülebilir yaklaşımlar eşliğinde, gıda takviyesi sektörünün yüksek bir büyüme potansiyeline sahip olmaya devam edeceğine inanıyorum. Hem ülkemizin hem de dünyanın yeni trendlerini dikkate aldığımızda, akıllı üretim teknolojileri, dijital pazarlama, yüksek kalite standartları ve insan sağlığını odağa alan inovasyon çalışmalarının başarılı firmaları öne çıkaracağını öngörebiliriz.
Sevgiyle ve sağlıkla kalın…