Merhaba sevgili Eczacı dergisi okuyucuları,
Geçtiğimiz sayıda size kendi hikayemizden, yani Kedrion Biopharma’daki son gelişmelerden söz etmiştim. Bu ay ise Kedrion Biopharma’nın Türkiye’deki yolculuğundan bahsetmek istiyorum.
Plazma kökenli tedaviler, modern tıbbın en hassas ama aynı zamanda en hayati alanlarından birini oluşturuyor. Kedrion Biopharma olarak bizler, nadir ve ciddi hastalıklarla mücadele eden bireylerin yaşamlarını iyileştirme vizyonuyla hareket ediyoruz. Koagülasyon bozuklukları, bağışıklık yetersizlikleri ve nörolojik rahatsızlıklar gibi alanlarda, bilimsel araştırma ve etik sorumlulukla şekillenen bir misyona sahibiz. Bugün, ürünlerimiz 100’den fazla ülkede hastalara ulaşıyor; bu da bize, bilimin insanlıkla buluştuğu yerde durduğumuzu bir kez daha hatırlatıyor.
Türkiye pazarı, bizim için yalnızca stratejik bir bölge değil; aynı zamanda toplumsal katkı sağladığımız, sağlık alanında gerçek bir fark yaratmayı amaçladığımız çok değerli bir ülke. Güçlü yerel kurumsal yapımız sayesinde, Türkiye’deki hastaların ihtiyaçlarına duyarlı ve etkili çözümler sunuyoruz. Yerel sağlık otoriteleriyle iş birliği yaparak bölgenin ihtiyaçlarını daha yakından anlıyor, esnek tedarik zincirimizle global kalite standartlarımızı koruyarak cevap veriyoruz.
Küresel büyüme stratejimizde 2025 yılına kadar iki temel hedef belirledik: Mevcut pazarlarımızdaki etkinliğimizi derinleştirmek ve yeni coğrafyalara açılmak. Bu hedefler doğrultusunda klinik araştırmalara yatırım yapıyor, yenilikçi tedaviler geliştiriyor ve üretim kapasitemizi artırıyoruz. Plazma, yüksek değerli bir kaynak ve biz bu kaynağı etik, güvenli ve sürdürülebilir yöntemlerle değerlendirmeyi görev biliyoruz.
Kedrion olarak yalnızca regülasyonların gerektirdiği kalite standartlarını değil, gönüllü olarak dahil olduğumuz QSEAL Sertifikasyonu gibi uluslararası kriterleri de benimsiyoruz. Bu sayede fraksiyonlama tesislerimiz, sadece güvenilir değil, aynı zamanda bilimsel mükemmelliği temsil eden merkezler olarak öne çıkıyor.
PPTA üyeliğimiz, bağışçı taramasından viral inaktivasyon teknolojilerine kadar uzanan katı bilimsel standartlara bağlılığımızın bir göstergesi. Etik uygulamalar ve şeffaflık, bu sürecin merkezinde yer alıyor. Bu anlayışla, Türkiye’de de sektörümüzü daha ileriye taşıyacak örnek modeller sunmayı hedefliyoruz.
Ayrıca Ar-Ge faaliyetlerimizde, tedavi seçeneği olmayan nadir ve ultra-nadir hastalıklar için umut vadeden yeni proteinlerin keşfine ve plazma fraksiyonlarının ileri düzey kullanımına odaklanıyoruz. Bu çalışmalar hem bilimsel hem de insani anlamda çok büyük dönüşümler yaratma potansiyeline sahip.

Sonuç olarak; Türkiye’deki sağlık profesyonelleriyle kurduğumuz güçlü bağ, plazma tedavilerinin geleceği adına büyük umutlar taşıyor. Eczacılarımız ise bu yolculuğun vazgeçilmez paydaşlarıdır. Onların uzmanlığı, hastaya temas noktalarındaki bilgi gücü ve yönlendirme kabiliyeti, tedavi süreçlerinde hayati rol oynuyor.
Kedrion Biopharma olarak Türkiye’de daha fazla hastaya ulaşmak, hayatlarına değer katmak ve plazmanın dönüştürücü gücünü daha geniş kitlelerle buluşturmak için kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.
Sevgiyle, sağlıkla kalın…

