Eczacılık mesleği asırlardır halk sağlığının vazgeçilmezidir. Günümüzde Ülkenin her tarafına dağılmış 30 bin civarında toplum eczaneleri yapısı ile tüm halkımıza aralıksız özveri ile hizmet vermektedir. Buna rağmen halk sağlığı adına eczacılar ve eczanelerden sağlık sisteminin içerisinde ne yazık ki gerektiği gibi faydalanılamamaktadır.
Sağlıklı bir toplum oluşturmak ve sağlıklı durumun sürdürülebilmesi açısından, kamu, hastane ve serbest eczane eczacılığının geleneksel istihdam alanlarının dışında eczacılar için yeni ortaya çıkan yeni roller vardır. Bu rolleri geliştirmeli genişletmeliyiz.
Dünyada Eczacılığın sağlık hizmetlerindeki genişletilmiş rol modellerine bakacak olur isek;
İngiltere’de; eczacıların yaklaşık %70’i eczane eczacısı, %20’si hastanelerde, %8’i birinci basamakta ve %4’ü ilaç endüstrisinde çalışmaktadır.
İngiltere Kraliyet Farmasötik Eczacılar Birliği (RPSGB) konseyi, ‘Yeni Çağda Eczane’ danışmanlığı için Ekim 1995’te tüm üyelerin konseye katkıda bulunmaları yönünde bir davette bulundu. Eylül 1996’da, Konsey tarafından Yeni Çağda Eczane ve Yeni Ufukta Eczane adlı belgelerle bir manifesto yayınladı.
Eczacılığın toplum sağlığına katkı yapması gereken dört ana alan belirlendi:
Reçeteli ilaçların yönetimi; Eczanelerde hastaların ilaçlarını en kısa sürede ve güvenle alabilmelerini sağlayacağı ortamları oluşturmak, eczacıların hastalara ilaçların kullanımı ile ilgili gerekli bilgileri vererek hastaların ilaçlarından maksimum faydalanmalarını sağlamak.
Kronik hastalıkların yönetimi; Burada amaç, kronik hastaların yaşam kalitesini artırmak ve tedavilerinde başarılı sonuçları alabilmektir. Eczacılar, hastalara farmasötik bakım protokolleri geliştirerek, hastaların ilaçlarını uygun şekilde almalarını sağlayabilirler.
Yaygın hastalıkların yönetimi; Hastalar, reçeteli veya reçetesiz satılan ilaçların kullanımıyla ilgili tavsiyelerle yaygın hastalıklardan korunabilir.
Sağlıklı yaşam tarzlarının oluşturulması ve desteklenmesi; Eczacılar, sağlık taraması yaparak, sağlıklı yaşam konusunda tavsiyeler vererek ve eğitim materyalleri sağlayarak insanların kendi sağlıklarını korumalarına yardımcı olabilir…
Yine İngilterede;
Eczacılar, sağlıklı beslenme hakkında hasta bilgilendirme broşürleri vermekte; böylelikle, ortaya çıkabilecek hastalıkların gelişimini ve pahalı ilaç tedavilerini azaltmaktadır. Sigara, önlenebilir hastalıkların en büyük tek nedeni olarak kabul edilmektedir. Eczacılar, kişiye özel yüz yüze tavsiye ve sigara bırakma yöntemlerini örneğin nikotin replasman tedavileri yoluyla sigarayı bırakmayı destekleme konusunda başarılı bir geçmişe sahiptir ve eczanelerin büyük çoğunluğu yerel sigara bırakma programına katılmaktadır. İskoçya’da, tüm sigarayı bırakma girişimlerinin %70’i serbest eczacılarla gerçekleştirilmekte ve tüm bırakmaların %60’ı serbest eczanelerce yapılmaktadır.
Serbest eczacılarca insanların fazla kilolalarından kurtulma, egzersiz ve alkolü bırakma katkılarını ölçmek için çalışmalar devam etmektedir.
Belirli hasta gruplarına yönelik uygulamalar; örneğin, uyuşturucu kullanımının hepatit ve AIDS gibi kan kaynaklı hastalıkların yayılmasıyla bağlantısı nedeniyle Uyuşturucu bağımlılığı günümüzde toplumda artan bir sorundur. Uyuşturucu bağımlılarının hem bağımlılıklarını aşmalarına yardımcı olmak hem de kendilerine veya topluma verebilecekleri zararları en aza indirmek amacıyla eczacılara birtakım roller verilmektedir.
İngiltere örneğinde olduğu gibi artık Ülkemizde de yeni eczacılık regülasyonlarına ihtiyaç vardır. Bu çerçevede Ülkemizde sürekli mesleki eğitim ve gelişime önem verilmelidir.
Eczacılık eğitimi, Ülkemizde geleneksel olarak dört başlık altında ağırlıklı olarak verilmektedir; bu dersler, farmasötik kimya, farmakoloji ve farmakognozi, farmasötik teknoloji ağırlıklı olarak gerçekleşmektedir.
Artık yeni öğretim fikirlerinin geliştirilmesi bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkıyor.
Elbette okulda edinilen bilgiyi temel alan sağlam bir bilim temeli olmalı, ancak pratiğe ayrıca önem verilmeli. Örnek verecek olur isek;
Klinik eczacılık, patoloji, hukuk ve etik, eczane eczacılığı pratiğinin öğretimi, ayrıca sosyal ve davranış bilimi- hastalığın ve hastaların birçok sosyolojik ve psikolojik yönlerini kapsayan geniş bir konu alanı olan iletişim becerileridir. İlaçların bireyler ve toplum tarafından kullanımında eczacılığın sağlık hizmetlerine katkısının rolünün tam olarak anlaşılması için sağlık sosyolojisi ve psikolojisinin anlaşılması gerekmektedir.
Sağlıklı bir toplum oluşturmak ve sağlıklı durumun sürdürülebilmesi açısından, kamu, hastane ve serbest eczane eczacılığının geleneksel istihdam alanlarının dışında eczacılar için yeni ortaya çıkan yeni roller vardır. Bu rolleri geliştirmeli genişletmeliyiz…