Hasan Ahmet lise yıllarında bahsederken hayli haylaz ama gözünü budaktan kaçınmaz bir çocuktum, romana çok meraklıydım diye anlatmaktadır. Sürekli olarak roman okuyan Hasan Ahmet Bey, meşhur bir romancı olmak hevesiyle lisedeyken bir roman yazmaya koyuluyor. Fransızca dersinde ders dinleme yerine romanı üzerine çalışırken öğretmeni bu durum fark etmiş ve elindeki defter alınmıştır. Defteri alan öğretmeni “Melek” isimli romanı yüksek sesle okumaya başlamış ve Hasan Ahmet’e dönerek “Oğlum, sen galiba romancı olmak istiyorsun. Muharrirlerin aç kaldığı bu devirde intihar etsen daha iyi yaparsın!” demiş. Bu durum hayli canını sıkmış, zamanla romandan uzaklaşmış hatta o yıl sınıfta kalmış. Liseyi bitirdikten sonra babasının arkadaşı Eczacı Nüzhet Bey’in telkinleriyle Eczacı Mektebi’ne başlamıştır.
Foto-1: Hasan Hassan (ö. 1945) (Eyüp Talha Kocacık Arşivi)
Hasan Ahmet Bey 1909 yılında Eczacı Mektebi’nden mezun olmuş ve 1909 yılında Beyazıt’ta Beyazıt Caddesi’nde İskenderiye Eczahanesi’ni açmıştır. Açtığı bu eczaneden işleri iyi gitmeyince önce hastaların ücretsiz muayene olabilmesi için eczanesinde doktor çalıştırmaya başlamışsa da bir süre dedikodu çıkmış ve işler yine istediği gibi gitmemiş. Bu sefer müstahzar yapımı üzerine çalışmaya başlamış ve 1910 yılında “Hasan Kuvvet Şurubu”nu piyasaya çıkartmıştır. Hasan Bey bu şurup için çok iyi bir reklam stratejisi yürütmüş ve ürün kısa sürede tanınmıştır. Önceleri Hasan Ahmet olan adını muhtemelen kulağa hoş geldiği için Hasan Hassan olarak değiştirmiş ve bu isimde tanınmıştır.
Foto-2: Hasan Kuvvet Şurubu şişesi (Belgelerle Türk Eczacılığı Cilt IV-2, 5)
1911 yılında Beyazıt’taki eczanesini kapatarak Bahçekapı’ya gelmiş ve burada yeni bir eczane açmıştır. Bu sıralarda yeni evlenmiş olan Hasan Bey evinin bodrumunu laboratuvar haline getirmiş ve eşiyle birlikte kuvvet şurubunu yapmaya devam etmiştir. Sermayesinin yarısını ilaç için harcarken kalan yarısını da reklam yapmaya harcayan Hasan Bey, ayda 15 bin şişe şurup satma başarısına ulaşmıştır. Günde 5 bin şurup üretme üzerine çalışırken Birinci Dünya Savaşı başladığından ürünlerin maliyeti artmış, şeker bulmak zorlaşmış ve ayda 15 bin satılan şurup 300 adet satılır olmuştur. Savaş başlayınca da Hasan Bey askere alınmış ve işleri ortada kalmıştır. 1919’da mütareke imzalanınca eczanesini Theodor Solomanides’e devretmiş ve Bahçekapı’da yeni bir depo açmış ve üst katını da laboratuvar haline getirmiştir. Yeni açılan bu laboratuvarda farklı ürünler üretmiştir.
Foto-3: Hasan Zeytin Yağı etiketi (Eyüp Talha Kocacık Arşivi)
Hasan Kuvvet Şurubu, Flida Haşarat İlacı, Dantos Diş Macunu, Hasan Zeytin Yağı, Nesrin Kolonyası, Hasan Limon Kolonyası, Hasan Çil Losyonu, Hasan Vitamin Kremi, Hasan Acıbadem Kremi, Hasan Özlü Unları, Hasan Gluten Ekmekler vb. birçok kozmetik ağırlık ürün üretmiştir. İstanbul dışında İzmir, Ankara, Mısır ve Suriye’de de şubeler açmıştır.
Foto-4: Hasan Balık Yağı etiketi (Belgelerle Türk Eczacılığı Cilt IV-2, 14)
“Bir kaşık Hasan Kuvvet Şurubu on yumurtaya bedeldir” şeklindeki reklamları bir süre sonra asılsız olduğu gerekçesiyle durdurulmuştur. Reklam yapılmadığı için ürünün piyasadaki önemini kaybetmiştir. Hasan Bey’in reklam konusundaki savunması şöyledir:
“Şurubum ve diğer bazı şeyler için yaptığım ilânlara bazı arkadaşlarım muğber oluyormuş! Mesleğime âşık olduğum kadar arkadaşlarımı da severim. İlânlarımı yaparken istihdaf ettiğim nokta Türk Müstahzaratının hâkimiyeti idi. Dikkat ediniz! Müsthazratımın içinde kuvvet verdiğim kalemler memlekette eşi yapılmayanlardır. Türk spesyalitesi satıldıkça bir tek ecnebi spesyalitesi satış listesinden geri kalıyor demekti… Bu güne kadar bununla zevk aldım. Arkadaşlarımın bu iğbarlarını işittiğim zaman pek müteessir oldum ve şurubum hakkındaki ilânlara son vredim, fakat bundan Avrupa Müstahzaratı kazandı ve bu gün… Kuvvet Şurubu(ismini vermek istemiyor) senede 100.000 şişeye yakın satıyor. Buna verilen paranın yeri de ecnebi kasaları oluyor. İşte ilânı kesmekten kazanç budur.”
Foto-5 Hasan Pudrası (Belgelerle Türk Eczacılığı Cilt IV-2, 20)
Reklamcılığı ve ürünlerinin çeşitliliği eczacılık tarihinde Hasan Hassan’ı önemli bir noktaya koymaktadır. Hasan Müstahzaratı 1945’te Hasan Bey’in vefatına kadar ülkede önemini korumuştur. Hasan Bey’in vefatından sonra şirket teknolojik gelişime ayak uyduramadığı için önce önemini yitirmiş bir süre sonra da kapanmıştır.
Lisedeki Fransızca öğretmeninin yaklaşımı daha farklı olsaydı bugün çok faklı bir Hasan Hassan’dan bahsedebilirdik. Ünlü bir romancı olur muydu bilinmez ama bir dönemin çok ünlü eczacılarından olduğu kesindir.
Foto-1: Hasan Hassan (ö. 1945) (Eyüp Talha Kocacık Arşivi)
Foto-2: Hasan Kuvvet Şurubu şişesi (Belgelerle Türk Eczacılığı Cilt IV-2, 5)
Foto-3: Hasan Zeytin Yağı etiketi (Eyüp Talha Kocacık Arşivi)
Foto-4: Hasan Balık Yağı etiketi (Belgelerle Türk Eczacılığı Cilt IV-2, 14)
Foto-5 Hasan Pudrası (Belgelerle Türk Eczacılığı Cilt IV-2, 20)
Kaynakça
Cumhuriyet, 24 Temmuz 1941, 6.
M. Salahaddin, “Nasıl Para Kazandınız? Ecza Deposu sahibi Hasan Bey Anlatıyor” Milliyet, 17 Aralık 1931, 7.
Mert Sandalcı, Belgelerle Türk Eczacılığı Cilt I-2, 134-135. Cilt III, 111-112. Cilt III-2, 134-135. Cilt IV-2, 5-29.
Turhan Baytop, Laboratuvar’dan Fabrika’ya (İstanbul: Bayer, 1997): 128.