Adana Eczacı Odası Başkanı Mürsel Yalbuzdağ, “İlaç Fiyat Kararnamesinde yapılmayan değişiklik bizi her gün zarara uğratmaktadır. İlaç fiyatlarına gelen zam her ne kadar ciroyu arttırsa da Kararname’de belirtilen baremler nedeniyle karlılık azalmakta ve eczacılar ayakta durmakta zorlanmaktadırlar” diyerek kendisi ile yaptığımız ropörtajda eczacıların sıkıntılarını dile getirdi. Başkan Yalbuzdağ, sorularımızı şöyle yanıtladı.
* Adana Eczacı Odası’nın pandemi ve sonrasında, meslektaşlarınızın yaşadığı sıkıntılar nelerdir? Oda olarak bu sorunların giderilmesi için ne gibi çalışmalarda bulundunuz?
– Tüm dünya bir bilinmezin içindeyken ilk başta biz eczacılar da kendi imkanlarımızla ne yapacağımızı, nasıl önlem alacağımızı şaşırmıştık. Dünya Sağlık Örgütü ve T.C. Sağlık Bakanlığı bildirgeleri doğrultusunda maske, mesafe, hijyen üçlüsünü hem kendi ve personellerimizin hayatında hem
de eczanelerimizde uygulamaya çalıştık. Bu süreçte henüz Türkiye’de ilk vaka
açıklanmamışken maskeler, ateş ölçerler, eldivenlerin ihraç edildiğini ve bu duruma son verilmesi gerektiği yetkililere Birliğimiz tarafından iletilmişti. Ancak alınmayan önlemler bizleri zor duruma düşürdü. Piyasada halka ulaştırmak için olanı geçtik kendimizi koruma amacıyla bile maske, ateş ölçer bulamadık. Bu durumu fırsat bilenler yüzünden eczacının hiçbir sorumluluğu olmamasına rağmen fahiş fiyatlar nedeniyle günah keçisi ilan edildik.
Eczacıyı en çok yoran ve tüketen de bu oldu. Halkın sağlık okur-yazarlığının düşük olması nedeniyle her ne kadar önlemler almaya çalışsak da tepkiyle karşılaştık. Bu sebepten COVID-19’dan dolayı ilk vefat eden kişi meslektaşımızdır ve geç kalınan önlemler yüzünden birçok meslektaşımız
ve sağlık çalışanını kaybettik.
– Oda olarak meslektaşlarımıza bu zor imkanlarda elimizden geldiğince, maske, dezenfektan, kolonya , eczanelerde mesafe oluşturabilmeleri için görsel işaretler, pandemi bilincinin oluşması için birçok afiş ve broşür dağıttık. Bunların yanı sıra hastalığa yakalanan veya temaslı olan meslektaşlarımıza vekil eczacı ataması yaparak bunların giderlerinin Odamız tarafından karşılanmasını sağladık. Adana Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile meslektaşlarımıza ve eczane çalışanlarımıza ücretsiz ulaşım ve otopark imkanı sunuldu.
*Adana Eczacı Odası olarak katıldığınız sosyal sorumluluk projeleri faaliyetleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
– Sosyal sorumluluk projelerimizde pandemi nedeniyle maalesef istediğimiz hızı yakalayamadık. Sevgi evlerindeki çocukları ziyaret edip, onlarla vakit geçirdik ve bu eylemi düzenli yapmak isterken pandemi nedeniyle bırakmak zorunda kaldık; ancak desteklerimiz her zaman devam edecektir. Adana’da bulunan hayvan barınaklarına branda-çadır yaptırarak yazın güneşten,
kışın soğuktan etkilenmelerini önlemeye çalıştık. Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği ile çocuk istismarının önüne geçmek ve toplumda farkındalık yaratmak amacıyla afişler hazırlayıp, bunların eczanelerde sergilenmesini sağladık. Seyhan Belediyesi ve Türkiye Kadın
Dernekleri Federasyonu işbirliği ile ‘Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’ ile ilgili görselin her zaman en kolay ulaşılabilir olan eczanelere asılması sağlanarak toplumda kanayan yara haline gelen kadına şiddet konusuna bir dur demek, bu konuda farkındalık oluşmasına yardımcı olmak istedik. Yine Seyhan Belediyesi işbirliğiyle evlerde biriken miadı dolmuş ve/veya kullanılmayan atık ilaçların çöplere, tuvalete atılmasını engelleyerek doğaya zarar verilmesinin önüne geçilmesi ve halk sağlığının tehdit edilmemesi için evlerde biriken bu ilaçların toplanıp imha edilmesi için uzun soluklu bir proje yürütüyoruz. Dilerim diğer belediyelerle de bu projeyi hayata geçirebiliriz.
*Serbest Eczacı’nın mesleki geleceği açısından, eczanelerin klinik eczane olma konusundaki görüşlerinizi ve bu konuda ki TEB’in Rehber Eczanem pilot çalışmaları hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz?
– Bu, ülkemiz şartlarında uzun soluklu bir proje ve biz daha başındayız. Rehber
Eczanem çalışmalarını da bu süreçte çok değerli buluyoruz. Her şeyden önce
bu program kapsamında meslektaşlarımız güncel tedavi yöntemlerinden uzak kalmıyor ve değişen dünyada kendilerini geliştirme imkanı buluyorlar. Hastaların ilaç kullanım şekillerinin, dozlarının takibi ile gereksiz ilaç kullanımının önüne geçilerek hem onların sağlığını korumuş oluyoruz hem de kamu yararını gözetmiş oluyoruz. Eczacıların asıl görevlerinden olan sağlık danışmanlığı’nın ne kadar önemli olduğunu göstermek ve hep konuşulan meslek hakkının elde edilmesi için Rehber Eczanem programına daha çok
ilgi gösterilmesi gerekiyor.
* Adana Bölgesine özel sorunlarınız nelerdir. TEB’den gereken desteği görüyor musunuz? Beklentileriniz nelerdir?
– Şu an Adana bölgesine nezdinde bir sorunumuz yok. Olduğu zamanlarda da her zaman Birliğimizin desteğini görmüşüzdür ve inanıyoruz ki görmeye de devam edeceğiz.
*Nüfusa göre yeterli sayıda bulunan eczanelerin yanı sıra, 50’nin üzerindeki eczacılık fakültesi mezun olan eczacılar hakkında ne düşünüyorsunuz? Yardımcı Eczacılık bir çıkış yolu mudur?
– Bu şekilde mezun olan eczacılar da bizim meslektaşlarımızdır ve onların iyi bir geleceğinin olması, eczane eczacılığı dışında farklı istihdam alanlarının da oluşturulması gerektiğini düşünüyorum. En büyük sorun yetersiz öğretim görevli kadrosuyla ihtiyaç fazlası kontenjanla açılan bu fakültelerdir. Acilen bu fakültelerin açılmasına son verilmeli, akreditasyonu sağlayamayan
fakültelerin öğrenci alımı durdurulmalıdır. Eczacılık öğrencilerine tek seçeneğin
eczane eczacılığı olmadığının gösterilmesi ve başka istihdam alanlarının sağlanması gerekmektedir.
*Sizce mesleğin en önemli sorunu nedir? Çözüm önerileriniz nelerdir?
– Fazla fakülte açılması, gereğinden fazla eczacı mezun edilmesi ve İlaç Fiyat Kararnamesinde iyileşme yapılmaması bizim en büyük sorunlarımızdan. Fazla kontenjanı az önce belirttim. İlaç Fiyat Kararnamesinde yapılmayan değişiklik bizi her gün zarara uğratmaktadır. İlaç fiyatlarına gelen zam her ne kadar ciroyu arttırsa da Kararna me’de belirtilen baremler nedeniyle karlılık azalmakta ve eczacılar ayakta durmakta zorlanmaktadırlar.
*Aşı karşıtlığı ile ilgili, bilimsel bir yanı var mıdır? Sizce Covid-19 Korona virüsü ile ilgili farklı bir mücadele yöntemi var mı? Aşı karşıtlarına yönelik ne gibi ikna yöntemleri uygulanmalı?
– Ülkemizde maalesef sağlık okur-yazarlığı düşük seviyede ve internette doğruyla hiçbir ilgisi olmayan bilgiler dolaşmakta. O kadar çok bilgi kirliliği
var ki vatandaş neye inanacağını, nasıl süzgeçten geçireceğini şaşırdı. Aşı
bireysel değil, toplumsal bir meseledir. Sürekli kamu spotu oluşturarak, bu
konunun gündemde kalması sağlanarak topluma doğru bilginin ulaştırılması
gerekmektedir. Aşı olmadan COVID-19 dan kurtulmamız mümkün değildir. Bağışıklanma sağlanmadan normal hayatımıza dönemeyiz.
*Adana Eczacı Odası olarak yangından etkilenen bölgelere yardımlarda bulunduğunuzu sosyal medyadan takip ettik. Biraz daha detaylı bilgi alabilir miyiz? Ne tür destek ve yardımlarda bulundunuz?
– Yangınlar hepimizi çok etkiledi. Manavgat’ta başlayan ve tüm Ege ve Akdeniz
bölgelerini kapsayan yangınlar sırasında Adana’da Kozan ve Aladağ ilçelerimizde çok sayıda yangın meydana geldi. Kontrol altına alınması günler süren bu yangınlar sırasında başta Antalya ve Muğla Eczacı Odalarımız olmak üzere tüm odalar ile ihtiyaçlar konusunda devamlı irtibat halindeydik. Adana’da öncelikle bizden talep edilen suni gözyaşları, antibiyotik içerikli
göz damlaları oldu. Bunları çok hızlı şekilde temin edip gönderimini yaptık.
Daha sonra ise ihtiyaçlara göre ilaç desteğimizi sürdürdük. Adana Veteriner
Hekimler Odasının belirlediği, yangında zarar görmüş, yaralı hayvanların tedavisi için kullanılması gereken tıbbi malzemelerin temininde rol aldık.
Yangınların kontrol altına alınmasından hemen sonra Adana Akademik Meslek Odaları Birliği (ADAMOB) ile bölgeye ziyarette bulunup bundan sonrası için yapılacaklara dair de çalışmalar yapmaktayız. Dilerim bu yangınlar sürekli konuşulan küresel ısınmaya daha ciddi şekilde yaklaşılmasını sağlar ve önlemler alınmaya başlanır.
ADANA ECZACI ODASI BAŞKANI ECZ. Ö. MÜRSEL YALBUZDAĞ KİMDİR..?
-1974 Adana doğumluyum. 1992 yılında Adana Anadolu Lisesi’nden,
1996 yılında da Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun
oldum. Dr.Ayşegül Biltekin Yalbuzdağ ile evliyim, Duru ve Yılmaz Ege’nin
babasıyım. 1999 yılında Adana’nın Seyhan İlçesinde eczanemi açtım. Fakülteden mezuniyetimle beraber Adana Eczacı Odası’na kayıt oldum. Eczanemi açtıktan sonra Eczacı Odası komisyonlarında çalışmaya başladım. Mesleki gelişim için eğitimleri kaçırmadım, katıldım. Adana Eczacı Odası’nda 2003-2011 yılları arasında Yönetim Kurulu üyeliği, 2011-2019 Aralık arasında Genel Sekreter olarak görev yaptım. 2019 Aralıktan bu yana Adana Eczacı Odası Başkanı olarak görev yapmaktayım. Gezmeyi ve yeni yerleri keşfetmeyi,
araştırmayı severim, tarih ve sosyolojiye meraklıyım. Gençlik yıllarımda
lisanslı sporcu olarak yüzme, yelken, sutopu sporlarını yaptım. Basketbol
oynamayı severim. İstanbul Üniversitesi AUZEF Siyaset Bilimi ve Kamu
Yönetimi bölümünde ikinci sınıf öğrencisiyim.