Deprem bölgesinde yaşananları Adana Eczacı Odası Başkanı Ecz. Ö. Mürsel Yalbuzdağ’dan dinledik. Yalbuzdağ, “Mesleğimle, meslektaşlarımla ve meslek örgütümle gurur duyuyorum. Çabalarımız, gayretlerimiz bazı kesimlerce görülmese de, yok sayılsa da bizler reklam için değil kamunun kendisi olan vatandaşlarımıza ilaç olduk, olmaya da devam edeceğiz” dedi.
Mürsel Bey deprem anı ve sonrası için duygularınızı alabilir miyiz?
6 Nisan 2023 saat 04:17’de sabaha karşı depremi yaşadık. Hiç bitmeyecek gibi uzun süren, bir türlü bitmeyen, anlatılması imkansız anlardı. Merkez üssü neresiydi, yıkım oldu mu, yakınlarımıza ne oldu? Endişesi hep sürdü. Televizyon açtığımızda durumun vahametini
anladık, 10 ilin etkilendiği ve yüzyılın felaketi olarak adlandırılan depremi yaşamıştık. Yakınlarımızdan haber aldıkça, güvende olduklarını duyunca huzur buluyor, haber
alamadıklarımızla endişelerimiz artıyordu. Afet planı da çökmüştü, yardıma gidecek illerde depremden etkilenmişti. Adana için durum değerlendirmesi yaptığımızda ilk gün için yıkılan binalar ve enkaz altında vatandaşlarımızın olduğu bilgisini aldık. İlk depremle zarar
gören eczanelerimize kesinlikle girmeyin, önce kendi güvenliğinizi sağlayın uyarılarımızı yaptık.
Öğlen olan depremle ne yazık ki bu eczanelerimizden biri yıkıldı. Birçok eczanemizde ağır ve orta hasarlı hale geldi. İlk gün için kendi güvenliğini ve ailelerinin güvenliğini sağlayan,
eczaneleri çalışabilir durumda olan meslektaşlarımız 24 saat açık kalarak ilaç ve eczacılık hizmetini devam ettirdiler. Şehrin bir bölümü ağır ve orta hasarlı hale gelmiş durumdaydı. Şu anda bile o bölge hayalet kent gibi yaşayan kimse yok, evlerine dönebilen vatandaşlarımız yok gibi.
Türk Eczacıları Birliği’nin bölgedeki çalışmaları ve afet bölgesinde ilaç temini hakkında bilgi verir misiniz?
Türk Eczacıları Birliği’nin afet durumları için bir tır eczanesi mevcuttu. Ancak bu kadar ili
kapsayan afet için yetmezdi. Konteynerlar, çadırlar, mobil araçlar hazırlanmaya başlandı. Adana Eczacı Odası olarak da TEB tarafından Hatay’da kurulacak olan sahra eczanelerinin koordinasyonunda yer aldık. 7 Şubat Salı günü İskenderun’a konteyner eczaneyi yerleştirdik. Hatay için sahra çadırını bekledik çadır gelince 9 Şubat saat 05:00’de gönüllü meslektaşlarla beraber yola çıktık. Hatay’a 7 saatte ulaşabildik ama Hatay yerinde yoktu, sağlam olan bina kalmamıştı. Adresi bulmak imkansızdı, kapanan yollardan, enkazların
arasından ancak sahra eczanesini kuracağımız alana ulaşabildik. Sahra çadırı daha kurulmadan, ortada duran veya getirdiğimiz kolilerden ilaç ve eczacılık hizmeti vermeye başladık. Günlerdir ilaca ulaşamayan, tedavisi yarım kalan hastalar akın akın geliyordu.
Bu arada 112 ekipleri, gönülleri hekimler, arama kurtarma ekipleri de yoğun olarak gelip ilaç eksiklerini tamamlıyorlardı. Sahra eczanesinde Türkiye’nin dört bir yanından gönüllü gelen meslektaşlarımızla ilaç ve eczacılık hizmetini 7/24 aralıksız vermeye çalıştık. Soğuktu,
uykusuzluktu, açlıktı onlar geçici sorunlardı, asıl önemli olan bizlerin oradaki depremzedelere ilaçlarını ulaştırabilmekti. Fedakarca çalışan hizmet veren tüm meslektaşlarıma teşekkür ederim. Şu anda yaklaşık bir aydır Hatay’da hizmet vermekteyiz,
geçtiğimiz hafta İskenderun Sahra Eczanemizi kapattık. Antakya, Defne ve Samandağ’da eczanelerimizin faaliyete geçmesi biraz zaman alacak ama yavaş yavaş geçici de olsa eczane açabilecek yerler belirleniyor.
Bölgenin ve bölgede faaliyet gösteren eczacıların son durumları hakkında neler söylemek istersiniz?
Antakya, Defne ve Samandağ’da neredeyse çalışabilecek, sağlam durumda eczane kalmamış halde, orta hasarlılar da yağmalanmış, talan edilmiş durumda. Geçici
yerlerde çalışmaya başlayarak meslektaşlarımızın hayatlarına devam etmeleri gerekecek. Zor bir süreç; yakınlarını kaybettiler, işyerleri, birikimleri, evleri depremle bir anda gitti, her
şeylerini kaybettiler. Mesleğimle, meslektaşlarımla ve meslek örgütümle gurur duyuyorum.
Çabalarımız, gayretlerimiz bazı kesimlerce görülmese de, yok sayılsa da bizler reklam için değil kamunun kendisi olan vatandaşlarımıza ilaç olduk, olmaya da devam edeceğiz.
Hasarlı, zarar görmüş eczanelerimizi hep birlikte, el birliği ile destek olup, yeniden hayata döndüreceğiz. Akut zaman geçti, kronik zamana girdik; desteklerimizi devamlı sürdürerek
hem vatandaşlara ilaç olacağız hem de meslektaşlarımızın yaralarını hep birlikte saracağız. Biz büyük bir aileyiz, zorlukları hep birlikte aşacağımıza inancım tamdır.
Son olarak dergimiz aracılığıyla neler söylemek istersiniz?
Depremde kaybettiğimiz Adıyaman Eczacı Odası Başkanımıza, meslektaşlarımıza, eczane teknisyenlerimize ve vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Yakınlarını kaybeden
meslektaşlarımıza başsağlığı diliyorum. Bir daha böyle acıları yaşamamak için ülkece tedbirler almamızı temenni ediyorum.