Değerli meslektaşımız Mehmet Şapcı, uzunca bir süredir, üretimden hastanın tedavisine dek ilacın sahibi eczacıdır ilkesine uyarak özellikle, pandemi döneminde ülkemizdeki dezenfektanların nitelikleri konusunda yüzlerce yazı yazarak bizleri uyardı. Son zamanlarda hastanelerimizde görülen hastane mikrobuna bağlı ölüm olayları ile meslektaşımızın sesi bir çığlığa dönüştü.
Ne diyor Mehmet Şapçı;
“Hijyen konusunda uzman bir eczacı olarak iddia değil, kesin olan tespitimi sizlerle paylaşıyorum. Koronavirus ve diğer bulaşıcı hastalıklardan korunmak için kullanılan
Antiseptik-Dezenfektanlar geçmişte değerlendirildiği gibi Biyosidal (pestisid) veya kozmetik değil kesinlikle İLAÇ’tır. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile bu durum en üst düzeyde teyit edilmiştir. Dolayısıyla bu ürün de SSYB denetiminde GMP kuralları içinde ilaç fabrikalarında
üretilmelidir.”
Burada bizim meslektaşları ilgilendiren en önemli husus ise çıkartılmasında büyük katkımızın olduğu 13 Ağustos 2019 Tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Beşeri Tıbbi Ürün oldukları gerekçesi ile TİTCK’ ya geçen Antiseptik-Dezenfektanların sadece GMP’li İlaç
fabrikalarında üretilmesi ve perakende olarak sadece eczanelerden satılması kararının 3 seneden fazla süredir TİTCK tarafından uygulanmamasıdır.
Şimdi bu aralar ilaç fiyatları ve ilacın bulunamaması ile ilgili olarak haklı olarak tepki gösteren meslek kuruluşlarımız bu konuda ne düşünüyorlar?…
Eczacılığı, ilacın üretiminden hastaya ulaşana dek ve tedavi sonucuna kadar sorumlu olduğunu kabul ettiğimiz bir meslek olarak görüyorsak raflarımızda ilaçların kalitesi de
bizim sorumluluğumuz altında demektir.
Ciddi ölümlere neden olan bu konuda meslek örgütlerimizi göreve çağırıyorum.
Saygılarımla…