Vücudumuzda bulunan bakterileri tek tek bir halı ilmiği gibi düşünecek olur yan yana sıralayabilsek iki futbol sahası kadar alanı kaplaya bilirsiniz. Yani bizi biz yapan bakterilerimize iyi baktığımız zaman hem sağlıklı hem de uzun yaşayabiliriz. Bakterilerle olan ilişkimiz öylesine gizemli ki mutluluğumuzun anahtarları dahi bakterilerimizde bulunmaktadır. Gıdaların içeriği ve yanlış beslenme mikrobiyotamızın bozulmasına bu da çeşitli hastalıkların ve rahatsızlıkların yanı sıra mutluluğumuzu bile etkilemekte. Bir başka deyimle iyi yaşamın sırrı faydalı bakterilerin floramız da yaşayabilmeleridir. Flora bütün vücudumuzda ve her yerinde mevcuttur. Bağırsaklar ise floranın yüzde doksanını oluşturan ana yuvadır. Burada hem iyi hem kötü bakteriler vardır. Bağırsak florasında bulunup yararlı faaliyetlerde bulunan mikroorganizmalara Prebiyotik diyoruz. Bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve sağlıklı olması içinse mutlaka probiyotiklerin ve pre biyotiklerin olması gerekmekte. Vücudumuzun mikrobiyotasını sağlayan en önemli unsur ise yediğimiz gıdalardır. Günümüzde düzensiz ve sağlıksız beslenme nedeniyle bu florayı hızlı ve kolay bir şekilde bozabilmekteyiz. Barsaklardaki faydalı bakteriler sindirimi kolaylaştırıp besin maddelerini emilimini arttırır. Vücudumuzun mikrobiyotasını bozan en önemli konunun anti biyotikler olduğunu söylememiz gerekir. Antibiyotikler bir atom bombası gibi tüketildiğinde hem patojenik hem de faydalı bakterilerin ölmesine neden olurlar ve sistem kendinden çöküme uğrar. Bu durumda bağırsaklardaki bakteri dengesinin bozulmasına DİSBİYOSİS denir. Bağırsak sağlığı en çok kabızlık olarak görülür, ve ne yazık ki Türkiye en kabız ülkeler içerisinde Fransa ve Kolombiyadan sonra üçüncü gelmekteymiş.
Vücudumuz her üç veya altı ayda bir DETOXa tabii tutulmalıdır. Vücudumuz salgıladığı veya dışa attığı maddeler ile çeşitli hastalık belirtilerinin işaretlerini vermektedir. Önemli olan bu işaretleri anlayabilmek ve ona göre çareler üretebilmektir. Günümüzde mikrobiyotanın sağlığımıza olan etkileri her gün daha fazla araştırılmakta ve yeni yeni doğan sorunlar ve çözümleri gözler önüne serilmektedir. AKKERMANSİA probiyotikleride adeta bir ölümsüzlük iksiri olmaya aday etkileri olmakta. Sadece oksijensiz ortamlarda yaşayabilen bir bakteri türü olupbağırsaklarda koloni kurarak çoğalmaktalar. Onlar çoğalırkenm bizlerde hem daha mutlu ve sağlıklı olabilirken sportif performanslarımız da artmaktadır. Geçen hafta bulunduğum Vıtafood fuarında dünyanın geleceği olarak adlandıranlar vardı.
Mikrobiyota dostu beslenme nasıl olur?
Somon balığı
Zeytinyağı
Taze biberiye
Tarçın zerdeçal
Siyah çikolata
Keten tohumu
Kuru soğan tüketiniz.
Rahmetli fizyoloji hocam Ord.Prof. Sadi Irmak “yaşınız damarlarınızın yaşı kadardır” derdi. Çok ama çok doğru bir tanım. Dikkat ediniz 20 yaşına kadarki gençlerde damar sertleşmesi ve kılcal damarlarda tıkanmayı genelde duymazsınız. Nedeni Nitrik Oksid miktarı yirmili yaşlara kadar çok yüksektir ancak 20 40 yaşları arasında tedricen azalır ve 40 ından sonra ya hiç olmaz veya yetersiz oranda olur. Bu nedenle plaklar birbirine yapışır ve kılcal damarları tıkayabilir, damarlarda sertleşme başlar önce varis ve benzeri gibi sorunları görmeye başlarız sonra, sonrası yoktur. İşte bu duruma girmeden tedbirlerinizi almalısınız.
Longevity de kullanılan besin desteklerinde hangi maddeleri aramalıyız?
CYCLOASTRAGENOL
RHODIOLA
ARGİNİN
CİTRULLİN
RESVERATROL
NADH
DRAGOCEPHALUM
CERAMID
İşte bu durumda önceliğimizi içten gelecek olan gençliğe ve sağlığa sonra da dıştan yapılabilecek katkılara bakmalıyız. Ne eski motora yeni kaporta, ne yeni kaportaya eski motor gerçek gençleşmeyi sağlayamaz. Bu birlikte olunca gerçek genç görünüme ve genç hişssetmeye yarar. Günümüzde sayısız “TV veya Sosyal medya kahramanı” ciddi veya ciddiyetsiz bir şekilde akıl karıştırıcı beyanlarda bulunmakta, o nedenle deneyimin, bilim ile buluştuğu beyanlara yer vermenizi rica ederim. Mutlu olduğum bir konu ise yıllardır suskun olan biz eczacıların da artık sosyal medyada boy gösterdiğidir. Böylece halkımıza ilk elden doğru bilgilerin ulaşması mümkün olabilir. Tabii bunu da söylerken eczanelerimizi ziyaret eden firma temsilccilerinden öğrendiklerini Pubmed gibi saygın literatürlerden destek almaları olacak. Ne de olsa bizler temsilcilerden aldığımız bilgileri nakil etmeye değil, onları doğruladık ve sindirdikten sonra fikirlerimize uygun olan beyanlarımızı paylaşmalıyız.
Tüm takipçilerimize güzel yaz günlerinde dinlenmeleri gelecek olan zorlu kış günlerine enerji ve moral depolamalarını dilerim.

