Dünya Eczacılık Günü sebebiyle klavyeme 😉 aldığım bu yazımda, eczacılıktaki global sorunlara değinmek istiyorum.
Elbette her ülkede eczacılık uygulamaları değişkenlik göstermektedir.
Bazı ülkelerde, bizde olduğu gibi serbest eczacılar hizmet verirken, bazılarında da zincir eczane grupları mesleğe ve sektöre hâkim hale gelmişlerdir. Klinik eczacılık hizmetleri verenler olduğu gibi, nadir de olsa aşı yapan, reçete yazan eczacıların da olduğu ülkeler bulunmaktadır. Bunların yanında Afrika, Hindistan gibi yerlerde bazen hijyen ve saklama şartları göz ardı edilmiş çalışma ortamları da gözlemlemekteyiz.
Bunlar ülkelerin, genel ekonomik, siyasi, kültürel, etik gelişmişlik düzeylerine göre değişkenlik arz etmektedir.
Elbette her meslekte olduğu gibi eczacılık mesleğinde de bir değişim dönüşüm yaşanmaktadır. Bu 100 sene evvel ilaç sanayi gelişmiş değil iken, majistral ilaç eczacıların yaptığı işin önemli bir kısmını tutuyordu.
Daha geriye gittiğimiz yani eczacılık okulunun olmadığı dönemlerde ise şifacılar bir nevi eczacılık yapıyorlardı. Konu eczacılığın atası Dioscorides veya İbni Sina’ya kadar gider.
Son dönemlerde ise majistral ilaç neredeyse kalmadıysa da eczacılık mesleğinin klinik eczacılık, ilaç ve sağlık danışmanlığı ve koruyucu sağlık hizmetleri vermeye doğru yönlendiğini görüyoruz.
Ülkemizde Türk Eczacıları Birliği ve Sağlık Bakanlığı ciddi ve olumlu çalışmalar yapıyorlar ancak ilaç ve sağlık konusunda mutlaka global bir çalışma yapılması muhakkaktır. Dünya Eczacılık Gününde verilmesi gereken en önemli mesaj tüm dünyanın ortak sorunu olan internet üzerinden satılan sahte ilaçların önüne geçmek olmalıdır.
İnternet kullanımının yaygınlaşması ve sosyal medya yapıları insanların iletişimini ve etkileşimini inanılmaz şekilde hızlandırmıştır. Sosyal medya hayatımızın günlük rutini haline gelmiş, konuştuklarımızla ve hatta neredeyse düşündüklerimizle çalışan bir sistem haline gelerek bizleri, bir arkadaş hatta bir arkadaştan daha ileri omuzumuzdaki bir peri gibi bizleri yönlendirmektedir. Bu iyi peri mi, kötü peri mi ona siz karar verin. 😉
Hatta öyle ki, özellikle sağlıkla ilgili konularda uzman olmayan hatta konuyla alakalı hiçbir yetkinliği olmayan kişiler bile kocakarı ilaçları diye tabir edeceğimiz hiçbir bilimsel yanı olmayan ürünler ve karışımlar önermektedirler.
Bu ürünlerin de bu sosyal medyalar üzerinden satışları bile mümkün haldedir. Bu ürünleri yüzde 95’i de sahte hiçbir etkisi olmayan ürünlerdir.
Hangi sağlık sorunu ile ilgili biriyle sohbet etseniz hemen kullandığınız sosyal medyada konuyla ilgili yerli yabancı, dünyanın her yerinden ürünler, tanıtımlar ekranınıza düşmekte.
Hatta bu tanıtımlar yapay zekayla hazırlanarak bir uzmana gerek kalmadan her türlü sanal gerçeklik ortamı da yaratılmaktadır.
Dünya Eczacılık örgütü FIP’in en önemli mücadele konusu bu olmalıdır. Artık her türlü gıda takviyesi ve tedavi için gerekli her türlü ürün, ilaç veya bilimsel kaynağı olmayan karışımlar sosyal medya platformları tarafından tüm dünyaya ulaştırılmaktadır. Bu gittikçe tsunami gibi yaygınlaşmaktadır.
Bu eczacılık gününü milat alarak, sosyal medya veya internet üzerinden ilaç veya gıda takviyesi olarak yapılan satışların ve kandırmaya yönelik sahte tanıtımların sadece Türkiye’de değil globalde de önüne geçilmesi için gereken kararlar alınmalı ve top yekûn mücadele FIP tarafından başlatılmalıdır.