Nobel İlaç, Parkinson hastalarının yaşam kalitesini artırmayı amaçlayan “PARKİNSON ile YAŞAM” mobil uygulamasını tüm hekim, hasta ve hasta yakınlarının kullanımına sundu.
Nobel İlaç MSS Grubu, Parkinson hastalarının yaşam kalitesini artırmak amacı ile Türkiye’de ilk ve tek olan bir dijital projeye imza attı. “Sağlık İçin Değer” sloganı ile yola çıkan Nobel, büyük bir titizlik ve özveriyle çalışarak ortaya çıkarılan “PARKİNSON ile YAŞAM” mobil uygulamasını App Store ve Google Play üzerinden tüm hekim, hasta ve hasta yakınlarının kullanımına ücretsiz olarak sundu.
Parkinson, yavaş ilerleyen, beyin hücrelerinde kayba neden olan nörodejeneratif bir hastalık. Beyinde dopamin eksikliğine bağlı olarak hareket işlevleri etkileniyor ve hastalık belirtileri ortaya çıkıyor. Parkinson’un tedavisi şu anda farmakolojik ajanlar ve uygun hasta grubunda cerrahi tedaviler ile yapılıyor. Parkinson hastalarının günlük yaşam kalitesini artıracak farmakolojik tedavilerin yanında farmakolojik olmayan yöntemler de çok önemli bir yer tutuyor. Hastalığın tedavisinde her gün düzenli egzersiz yapmak, yüz ve mimik hareketleri, konuşma, ses, yutma ve solunum terapisi uygulamak, hastaların günlük yaşamına önemli katkı sağlıyor. Nobel İlaç’ın koşulsuz desteği ile oluşturulan “PARKİNSON ile YAŞAM” mobil uygulaması içinde Parkinson hastaları için egzersiz videoları, hastalık hakkında bilgiler, kişiselleştirilebilir alanlar mevcut. Uygulama; Parkinson hastalarının hastalık süresince daha bağımsız olmalarını hedefleyerek, hastalığın evrelerine göre ayrılmış ve evde tek başına veya yakınları ile yapabilecekleri temel egzersizlerin video anlatımlarını içeriyor.
Sadece hareket egzersizleri değil, hastaların ihtiyaç duyduğu yutma, solunum, konuşma, yüz ve mimik egzersizlerinin de yer aldığı uygulamada ayrıca hastaların ev yaşamını kolaylaştıracak pratik bilgiler ve ilaç zamanı hatırlatma gibi ek alanlar da kullanıcılara sunulan avantajlar arasında bulunuyor. Bu önemli projenin koordinatörlüğünü Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı ve aynı zamanda Türkiye Parkinson Hastalığı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Dilek İnce Günal gerçekleştirdi. Egzersizler ile ilgili içerikler Parkinson alanında uzun yıllardır çalışan İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Nöroşirürji Ana Bilim Dalından Uzm. Fizyoterapist Çiğdem Beşer ve Nöroloji Ana Bilim Dalından Uzm. Fizyoterapist Hakan Beşer tarafından oluşturuldu.
Parkinson tedavisinin her hastalık döneminde farklı olduğunu ve hastadan hastaya tedavi seçeneklerinin değiştiğini ifade eden Prof. Dr. Dilek İnce Günal şu bilgileri verdi: “Tedavinin temelini ilaçlarla dopamini tamamlamak oluştursa da sadece ilaç tedavisi hastaların kendini iyi hissetmesi için yeterli değildir. İlk yıllardan itibaren düzenli fiziksel ve zihinsel egzersizler yapan hastalarda hastalık daha yavaş ilerler ve bu hastalar hastalığın engelleyici etkileri ile çok daha rahat baş ederler. Bu egzersizleri bir yaşam tarzı haline getirmek sonraki yıllarda zihin ve vücut sağlığı için her zaman artı puandır.”
Uzm. Fizyoterapist Çiğdem Beşer de şu açıklamalarda bulundu: “Parkinson hastaları hareketlerini planlama, başlatma ve devam ettirmede yavaşlık yaşarlar. Bu yavaşlama da günlük yaşamdaki en basit işlerin bile yapmasını güçleştirir. Egzersiz, Parkinson hastalığının tedavisi içinde önemli bir yer tutar. Egzersiz programlarındaki amaç, hastaların bulgularına yönelik hareket tekrarlarıyla hastanın fonksiyonelliğini artırmak ve günlük yaşamını mümkün olduğunca bağımsız hâle getirmektir. Düzenli yapılan doğru egzersiz programlarıyla Parkinson hastalarında denge ve koordinasyonla ilgili sorunlar azalır. Yürüme ve dönme daha kolaylaşır, daha az donma yaşanır, hareketlilik artar, bilişsel işlevler gelişir, yutma ve konuşmada yaşanan sıkıntılar azalır. Sonuç olarak egzersizler Parkinson hastasının günlük yaşam aktivitelerinde bağımlılığı azaltırken yaşam kalitesi artacak ve en önemlisi hastanın kendine güveni artacaktır.”
Uzm. Fizyoterapist Hakan Beşer ise: “Düzenli bir egzersiz programına başlamak, Parkinson hastalığında bulguları iyileştirebilir ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir. Bunun için hiçbir zaman geç veya erken değildir. Önemli olan fonksiyonları kaybetmeden hareketlere başlamaktır.” dedi.