Tüm Eczacı İşveren Sendikası Baskanı Nurten Saydan ithal ilaç tutarında, Türkiye’nin salgın sonrası aşı ithalatının tamamlanmasıyla düşüş olduğunu belirtti.
Tüm Eczacı İşveren Sendikası Baskanı Nurten Saydan ithal ilaç tutarında, Türkiye’nin salgın sonrası aşı ithalatının tamamlanmasıyla düşüş olduğunu belirtti. Saydan, yerli üretimin yetersizliği ve fiyat politikaları nedeniyle ilaç ithalat bağımlılığının sürdüğünü söyledi. EKONOMİ’ye değerlendirmede bulanan Saydan, bu durumun ilaca erişim sorununu gösterdiğini, diğer yandan ilaç fiyatlama politikasının değiştirilmesi gerekliliğinin ortaya çıkardığını vurguladı.
Gerçekçi fiyatlandırma sistemine geçilmeli
Nurten Saydan değerlendirmesinde, 2022’ye yönelik ilaç sektörü dış ticaret analizlerine atıfta bulunarak, ilaç ithalatının 2022’te bir önceki yıla göre yüzde 29,2 gerileyerek 5 milyar 323 milyon dolara gerilediğini hatırlattı. Bu düşüşte, salgın nedeniyle yüksek miktarda alınan aşı ithalatının sona ermesi yanında, düşük kur uygulaması nedeniyle ithalattan kaçınma da bulunduğunu belirten Saydan şunları kaydetti: “İlaç fiyatlandırılmasında kullanılan sabit ve düşük Euro kuru
uygulaması da ithalat düşüşünü etkiliyor. Yeterli miktarda yerli üretim olmadığı için Türkiye’nin milyarlarca doları yurt dışına gidiyor ancak, ilaç fiyatlandırmasında kullanılan sabit ve düşük Euro kuru uygulaması ilaç ithalatını geçici olarak azalttığı gibi yerli üreticilerin de yurt dışına ilaç satışında zarara uğramasına neden oluyor. Bu farkı azaltmak ve ilaçların bulunurluğunu sağlamak için yerli ilaç üretimine ve kullanımına yönelik teşviklerin bir an önce artırılması, öncelikle de ilaç fiyatlandırılmasındaki düşük ve sabit Euro kuru uygulamasından vazgeçilerek gerçekçi bir ilaç fiyatlandırması sistemine geçilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Nurten Saydan, devletin yerli ilaç üretimine daha fazla ilgi göstermesi, fiyatlama politikasını değiştirmesi yanında eşdeğer ilaç kullanımını artırmak amacıyla reçetelere etken madde yazılması politikasını önererek,
“Reçetelerde etken madde yazılımına geçilerek, hekimler ve eczacılar yerli ilaçları teşvik etmelidir. Aynı zamanda, yerli ilaçlar için vatandaşlardan daha az katkı payı alınarak, bu projeye halkın da katılımı sağlanmalıdır. Hastalar, eşdeğer ilaçların orijinal ilaçlarla aynı olduğu ve yerli ilaçların seçilmesinin ülke ekonomisi için önemli olduğu konusunda bilinçlendirilmelidir. Bu şekilde, bilinçli bir ulusal ilaç politikası oluşturabiliriz. AB ülkelerine baktığımızda, her ülkede jenerik ilaçların ve yerli üretimin teşvik edildiğini görüyoruz” diye konuştu.