Muğla Eczacı Odası Başkanı Ecz. Kadir Serkan Tekin dergimizin sorularını yanıtladı. Tekin, Farmasötik Bakım Projesi ile birçok hastanın tedavi sürecine pozitif katkı sağladıklarını ifade etti. Pandemi döneminde ilk sağlık danışmanı olarak görevlerini risk altında icra ettiklerini ifade eden Tekin, “Pandemi döneminde 71 eczacı meslektaşım ve 24 eczane çalışanımız yaşamını Covid-19 sebebiyle kaybetti. Onlara Allah’tan rahmet diliyorum” diye sözlerine ekledi.
Eczacıların yaşadığı sorunların yanına bir de pandemi dahil oldu. Bu dönemde yaşadığınız zorlukları kısaca anlatır mısınız? Pandemide eczacının rolü sizce neydi?
Pandemi döneminde tüm sağlık çalışanları ile birlikte biz eczacılar da en ön saflarda daha
yoğun bir çalışma temposunda büyük bir özveri ve mesleğimizin bize verdiği sorumluluk
çerçevesinde mesleğimizi icra etmeye çalıştık. Biz de risk altındaydık. Özellikle pandeminin
ilk günlerinde eczanede maske mesafe hijyen kuralları gereği son derece özenli ve dikkatli
olmaya çalıştık. Maske ve dezenfektan ihtiyacını biz eczaneler halkımıza hızla ulaştırarak giderdik. Aldığımız eğitim gereği hastaların ulaşabildiği ilk sağlık basamağı olarak sağlık danışmanlığı ve koruyucu sağlık hizmetini vermeye çalıştık. Pandemi döneminde 71 eczacı meslektaşım ve 24 eczane çalışanımız yaşamını Covid-19 sebebiyle kaybetti. Onlara Allah’tan rahmet diliyorum. Ama bize göre en büyük sıkıntı dezenfektan ve maske bulamadığımız bir ortamda biz ile alakalı olmadığının herkes tarafından bilinmesine
rağmen fahiş fiyatla satış yaptığımız izlenimi yaratılması bizleri üzdü ve yıprattı. Hele Ticaret İl Müdürlüğü tarafından yapılan denetlemeler, verilen cezalar meslektaşlarımızı çok kırdı fakat hiçbir şekilde hizmette kusur etmedik.
Yüksek döviz kurunun neden olduğu en önemli problemlerden biri ilaç yokluğu. Bu konu son zamanlarda oldukça gündeme geldi. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Çözüm için neler yapılabilir?
İlaç yokluğu maalesef son zamanlarda çok arttı. Ama bu sorun, döviz kurundaki artışa
bağlı olarak üretim ve tedarik zincirinden kaynaklanmaktadır. Maalesef bunun yansıması
da bizim eczanelerimizde görülmektedir. Eczacılarla hastalar karşı karşıya gelmektedir.
Tüm meslektaşlarımız birer ikişer ilaç tedarik ederek, halkımıza ve hastalarımıza yardımcı
olmak için çalışmaktadırlar. Döviz kurunun acilen güncellenmesi gerekmektedir. Euro
15.00 TL’nin üzerinde olmasına rağmen, 6,50 TL ile yurtdışından ilaç ithalatının hiçbir
şekilde imkanı yoktur. Bir an önce bu fiyat gerçek euro kuruna çekilmeli ve yurtdışından
ithalatı mümkün kılınmalıdır. Aksi takdirde hiçbir ithalatçı firma yurtdışından ilaç
getirmeyecektir. Kısa dönem çözüm bu olsa da, yerli ve milli ilaç politikamızın daha da
desteklenerek dışarı bağımlılığımızı minimuma indirecektir, bunu yapabilecek sanayi, bilgi ve birikimimiz mevcuttur diye düşünüyorum.
Muğla Eczacı Odası olarak Farmasötik Bakım Projesi’ni hayata geçirdiniz. Bu projenin hikayesi nedir? Nasıl gelişti ve sonuçlandı?
Farmasötik bakım projesi bölgemizdeki 32 eczacıyla 232 hastaya uygulanan bir bakım
projesiydi. Bu proje kapsamında ilaç-ilaç, ilaçbesin, ilaç-endikasyon uyumlarını araştırıp,
çıkan uyumsuzlukları tespit edip, hekimleri ile paylaştık. Birçok hasta özelinde birçok
uyumsuzluk tespit edip, tedavi süreçlerine pozitif katkı sağladık. Dolayısıyla hem toplum
sağlığına hem de ülke ekonomisine katkı sağlamış olduk. Çıkan sonuçları raporlayıp, ilgili kongrelerde paylaştık. Bu konuda bölge eczacılarımızla büyük başarılar elde ettik. Bu programın başında koordinatörliüğünü yürüten Genel Sekreterimiz Ecz. Saim Korkmaz’ın Rehber Eczanem Projesi dahilinde, tekrardan hayata geçirilmesi konusunda, bir çağrı
aldığını mutlulukla öğrenmiş bulunuyorum. Bu programın eczacıya maddi destek de
sağlayacak şekilde devam ettirileceğine inancım tamdır.
Muğla’da çıkan yangınlara müdahale ettiniz. Neler yaşadınız bizimle paylaşır mısınız?
Eczacılarımız pandemi döneminde göstermiş oldukları özverili çalışmalarından
sonra bölgemizde bu yaz yaşanan yangın felaketinde de ön sırada yer almışlardır. Bölgemizin hemen hemen her ilçesinde orman yangınının başladığı ilk andan itibaren eczacı odası olarak ilçe temsilcilerimiz ile iletişim halinde olduk. Gerekli tıbbi malzemeleri yangında kullanılacak ekipmanları Türk Eczacıları Birliği başta olmak üzere ecza depoları ve kooperatiflerin de desteğiyle halkımıza ulaştırdık. Başta sahanın her noktasında bizzat yer alan eczacı meslektaşlarımıza ve eczane teknisyeni kardeşlerimize, bizden desteklerini hiç
esirgemeyen sayın valim, il sağlık müdürüm, il emniyet müdürüm ve tüm kurum amirlerine,
Türk Eczacıları Birliği’ne, Selçuk Ecza Deposu’na, Alliance Healtcare’a Tüm Eczacı Kooperatifleri yetkililerine, tıbbi mümessil arkadaşlarıma, minnet ve teşekkürlerimi
sunuyorum.
Dergimiz aracılığı ile özellikle genç eczacılara neler söylemek istersiniz?
Muğla Eczacı Odası olarak genç eczacı adaylarımıza daha öğrenci iken kapılarımızı
açmış bir odayız. Odamız bünyesinde kurulmuş olan Eczacılık Fakültesi Öğrenci Çalışma
Grubundaki öğrenciler sosyal medya aracılığı ile toplum yararına çalışmaya başlamışlardır.
Eczacılık fakültesinde okuyan tüm öğrenci arkadaşlarımız bizim için meslektaşımızdır.
Bölgemizdeki tüm genç kardeşlerimize her daim kucak açmaya, onlarla beraber yarının
eczanelerini oluşturmaya ve fikir alış-verişine açık olduğumuzu, dijitalleşen dünyada onların
bizlerle koordineli bir şekilde çalışması gerekliliğine inanıyor ve onları sonuna
kadar destekliyorum.
