Kocaeli Eczacı Odası Başkanı Ecz. Mustafa Ezer sorularımızı yanıtladı. Ezer, eczacıların kronikleşmiş sorunlarının olduğunu ancak bu sorunların eczacıların birlik olması, birbirleriyle daha çok iletişimde kalması, meslek örgütlerimizin çatısı altında omuz omuza mücadele etmesiyle çözülebileceğini vurguladı.
Öncelikle başkanlık görevinizi tebrik ederiz kısaca sizleri tanıyabilir miyiz?
Çok teşekkür ederim. Eczacı Mustafa Ezer ben. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunuyum. 2008 yılından beri Kocaeli’de toplum eczacısıyım. Eczanemi açtığımdan bu yana Eczacı Odasının birçok komisyonunda görev aldım. 2015-2017 yılları arasında Kocaeli Eczacı Odası Denetleme Kurulu üyesi, 2017-2019 ve 2019-2021 yılları arasında Kocaeli Eczacı Odası Yönetim Kurulu üyesi, 2021-2023 yıllarında Genel Sekreter olarak görev yaptım. 2023 Eylül ayı itibariyle de çok sevdiğim meslek örgütümde başkan olarak görev almanın gururunu yaşıyorum.
Seçimler yeni bitti. Yeni başkanlık döneminizde ilk hedefleriniz nelerdir?
Öncelikle başkan olmamdan bağımsız bugüne kadar mesleki sorunlarla mücadele eden, mesleğimize hak ettiği değerin gösterilmesi için çabalayan bir ekiple yıllardır sürdürdüğümüz mücadeleyi daha da büyüterek devam edeceğimizi belirtmek isterim. Bununla birlikte en dikkat ettiğimiz konuların başında her üyenin mesleğin sorunlarıyla ilgilenip, meslek örgütüne destek olması ve çalışmalarına aktif katılması geliyor. Ki toplum eczacılarından, kamu eczacılarına, sanayide çalışan eczacılardan özel sektörde çalışan eczacılara tüm eczacıların birlik olması, omuz omuza durması ancak bizim geleceğimizi aydınlık kılacaktır.
Bölgenizde eczacıların yaşadığı temel sorunlar nelerdir? Bu sorunlar sizce nasıl çözülebilir?
Bölgemizde yaşadığımız sorunlar ülke genelinde meslektaşlarımızın yaşadığı sorunlarla ortak. Geleceğimizi karartan birincil sorun kontrolsüz açılan eczacılık fakülteleri, günümüzü zehir eden sorunlar ise İlaç Fiyat Kararnamesinin enflasyona veya herhangi başka bir değerleme oranı gibi standarda bağlanmamış olması, ilaç fiyatlarının bağlandığı kurun güncellemesinin yine enflasyonun çok gerisinde kalması ki beraberinde ilaç yokluklarını getiriyor ne yazık ki. SGK protokolünde iyileştirilmesini istediğimiz bir sürü eksik, majistral tarifenin her defasında atıl bırakılması, yine iğne ucu ve strip gibi malzemelere kurum tarafından ödenen fiyatların kronik olarak güncellenmemesi. Sonra Alternatif Geri Ödeme Modeli, KKİ uygulanmayan-eksik uygulanan, SGK’ya fatura edildiği belgelenirse KKİ farkının sonradan ödendiği ilaçlar gibi firmaların keyfiyetiyle bize dayatılan Ucube Ödeme alternatifleri yine büyük sorunlarımızdan. Öte yandan gıda takviyelerinin de sağlığa ilişkin tüm ürünlerde olması gerektiği gibi Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılıp, eczanelerden eczacı danışmanlığı ve takibinde verilmesi halk sağlığı açısından zaruridir. Ve kamu eczacılarının çalışma koşulları ve özlük haklarının her geçen gün kötüye gitmesi, iyileştirilmemesi ile beraber kamuya daha çok eczacının ataması yapılması gerekirken yapılmaması başlıca sorunlarımızdan.
Ülkemizde eczacıların birçok sorunu var bunların başında gelenlerden biri de eczacılık fakültesi enflasyonu bu konuda sizce ne gibi çalışmalar yapılmalı?
Mesleğimizin birincil sorunu olarak görüyorum fakülte enflasyonunu ve çözümü aslında en basit sorunumuz da aynı zamanda. Ne yazık ki 60’ın üzerinde eczacılık fakültesi var bugün ülkemizde ve bunlardan sadece 15’i akredite eczacılık eğitimi verebilir düzeyde. Birçoğunun alt yapısı da akademik kadrosu da yetersiz. Bu fakültelerin kapatılarak yerlerine AR-GE merkezleri kurulmasını istemiştik geçen yıl ki Büyük Eczacı Mitingimizde. Bu en mantıklı çözüm yolu. Bununla beraber acilen Eczacılık Fakültelerine giriş için 50bin veya daha altında başarı sırası sınırlaması getirilmelidir.

İlaç yokluğu her sene görülen bir sorundu ancak son dönemdeki kadar uzun ve derin olmamıştı. Sizce bu durumun nedenleri ve çözüm için yapılması gerekenler nelerdir?
İlaç yokluğunun birincil nedeni ilaç fiyatlarının bağlandığı sabit kurun günümüz ekonomik koşullarının çok gerisinde kalmasıyla İlaç firmalarının yeterli ilacı ülkemize getirememesi olduğu aşikar. Çözüm için kur güncellemelerinin ekonomik koşulların gerçekliğine uygun zamanlarda ve oranda yapılması, bununla birlikte yerli ilaç sanayimizin daha çok desteklenmesi gerekli. Ancak yerli ilaç sanayimizi yurt dışından ham madde satın alıp Türkiye’de paketleyen konumdan çıkarıp ham madde üretiminde de söz sahibi bir konuma getirmeyi hedeflememiz gerekli.
Ülkemizde eczacıların problemleri yıllardır konuşuluyor ve tartışılıyor. Sizce kalıcı çözüm için ilk nereden başlanmalı?
Şüphesiz en büyük sorunumuz olan kontrolsüz açılan eczacılık fakültelerinden başlanmalı. Mesleğimizin temelini derinden sarsan bu sorun, aynı zamanda toplumsal sağlık açısından da çok kritik ve önemlidir.
Son olarak okurlarımıza neler söylemek istersiniz?
Sizlere ve sizin nezdinizde Eczacı Dergisi’nin bütün emekçilerine, yıllardır dünyada ve ülkemizde mesleğimizle ilgili yenilikleri, gelişmeleri bizlere duyurduğunuz için, bizlere de düşüncelerimizi ifade etme şansı verdiğiniz için teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Okurlarımıza her zaman geleceğe umutla bakmaları gerektiğini söylemek istiyorum. Bir sürü kronikleşmiş sorunumuz var evet, ama bu sorunların hepsini çözecek olan biz eczacıların birlik olması, birbirleriyle daha çok iletişimde kalması, meslek örgütlerimiz çatısı altında omuz omuza mücadele etmesidir. Saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
