Her alanda olduğu gibi sağlık alanında da hızlı ve radikal değişimler yaşanıyor ve yaşanan bu değişimler yeni çözüm arayışlarını da beraberinde getiriyor. Sağlık alanı, bir gelecek perspektifiyle düşünüldüğünde ise “birinci basamak sağlık hizmetleri” ve “herkes için sağlık” vurgusu ön plana çıkıyor. 2018 yılında Astana’da, Temel Sağlık Hizmetleri Küresel Konferansı gerçekleştirildi ve burada Astana Deklarasyonu yayınlandı. Söz konusu deklarasyon ile birinci basamak sağlık hizmetlerinin, sağlık alanındaki problemlerin çözümündeki önemine atıfta bulunuldu ve bu hizmetlerin daha da genişletilmesinin sağlık alanında gelecekteki problemlerin giderilmesindeki gerekliliği vurgulandı. Dünya genelinde Astana Deklarasyonu doğrultusunda birinci basamak sağlık hizmetlerinde eczacıların rolleri pekiştirilmeye başlandı. Sağlık Bakanlığımız da geçtiğimiz Mayıs ayında yayınladığı Genelge ile eczaneleri birinci basamak sağlık kuruluşları olarak belirlediklerini açıkladı.
Uluslararası Eczacılık Federasyonu (FIP) da Astana Deklarasyonu’nu imzaladı ve o tarih itibariyle bu amaç doğrultusunda “Bölgesel Konferanslar” düzenlemeye başladı. FIP tarihindeki ilk Avrupa Bölgesel Konferansı’nı ise Türk Eczacıları Birliği ev sahipliğinde Türkiye’de gerçekleştirdi. Konferans; tüm dünyadan bine yakın katılımcıyı bir araya getirdi ve 90’dan fazla konuşmacının katılımıyla 15 bilimsel oturum gerçekleştirildi. “Birinci Basamak Sağlık Hizmeti Sunumu: Eczacılıkta Geleceğe Doğru Hamle” temasıyla Ankara’da gerçekleştirilen Konferans’ın sonunda, Uluslararası Eczacılık Federasyonu Başkanı Ecz. Dominique Jordan ve Türk Eczacıları Birliği Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak tarafından “Birinci Basamak Sağlık Hizmetleri Ankara Taahhüdü” imzalandı. Konferans sonucunda imzalanan 13 maddelik taahhüt ile birinci basamak sağlık hizmetlerinde eczacının rolünün tanımlanması yönünde önemli bir irade ortaya konmuş oldu.
Tarihi bir Konferans’a ev sahipliği yapmaktan dolayı gurur duyduklarını ifade eden Çolak, konuya ilişkin: “Eczacılar herkes için sağlığın sağlanmasında çok önemli bir rol oynuyorlar. Çünkü sağlık sisteminin giriş ve çıkış kapısı eczaneler. Geçtiğimiz yıl, tam 25 Ekim 2018’de yayımlanan Astana Bildirgesi’nin bir sonucu olarak eczacılar bu hedefin gerçekleşmesi için daha da canla başla çalışmaya hazır. Kendisini yenilemeye, eğitim almaya ve vermeye, iş gücünü etkili ve verimli kullanmaya, teknolojiden faydalanmaya, koruyucu sağlığın daha güçlü bir parçası olmaya hazır. Konferans’ın bu hazırlık sürecini pekiştirdiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Çolak, imzalanan Taahhüt ile ilgili olarak ise: “İmzalanan taahhüt, birinci basamak sağlık hizmetlerinde eczacının rolünü tanımlamak ve pekiştirmek adına çok önemli. Bununla birlikte uluslararası deneyim paylaşımı sağlamak, eczacılar için meslek hakkını da içeren bir eylem planı hazırlamak adına önemli bir adım atılmış oldu. Ve elbette halk sağlığını daha etkin korumak ve herkes için sağlık hedefine bir adım daha yaklaşabilmek adına tüm Avrupa ülkelerinden eczacılar ile birlikte tarihe not düşmek adına bir irade ortaya konmuş oldu” ifadelerini kullandı.