İSTANBUL ECZACI ODASI BAŞKANI Ecz. Cenap Sarıalioğlu, kendisi ile yaptığımız
röportajda, “Eczacılar olarak, Covid-19 salgınına karşı canımız pahasına mücadele ediyoruz. Bu mücadelede 5 meslektaşımızı ve 1 eczane teknisyenimizi maalesef kaybettik. Bu kadar özverili bir şekilde çalışırken, emeğimizin görünmez kılınması, iftiralara ve haksız suçlamalara maruz kalmamız bizleri son derece üzüyor.” diyerek, sorularımızı aşağıdaki gibi cevapladı.
Eczacı Dergisi olarak, salgın konusunda yaptığınız girişimleri yakinen takip ediyoruz. Bildiğimiz kadarıyla, ilk İstanbul Eczacı Odası eczane içindeki sosyal mesafe ile ilgili girişimlerde bulundu. Eczane içlerinde yerlere belli işaretler konuldu. Bu konuda
son durum nedir?
İstanbul Eczacı Odası olarak, Covid-19 salgınına karşı reaksiyon alan ilk sağlık meslek örgütlerinden olduğumuzu söyleyebiliriz. Biz Oda olarak Covid-19 ile ilgili çalışmalarımıza, salgın sadece Çin’de görülürken, bu tehlikeli durum Türkiye’nin gündeminde fazla yer edinmemişken başlamıştık. Riske dikkat çekmek amacıyla, Ocak ayının sonundaCoronavirüs bilgilendirme broşürü hazırladık ve eczanelerimiz aracılığıyla vatandaşlarımızla paylaştık. Ülkemizde salgın vakası görülmesinin ardından ise eczacılarımızı, çalışanlarımızı ve hastalarımızı korumaya yönelik bir takım önlemler devreye soktuk. Eczanelerimizdeki hijyen ortamının korunmasına yönelik olarak bir broşür hazırlayarak meslektaşlarımızı
ve eczane çalışanlarımızı, dikkat etmeleri gereken hususlar konusunda
bilgilendirdik. 39 ilçe belediyesiyle görüşmeler gerçekleştirerek eczanelerimizin dezenfeksiyon işlemlerinin yapılmasını sağladık. Ayrıca salgın nedeniyle oluşabilecek bulaş riskini önlemek amacıyla eczanelerimizde alınması gereken önlemler konusunda meslektaşlarımıza bir takım önerilerde bulunduk. Eczanelerimizde; banko önünde koruyucu alan yaratılması, hastalar arasında en az bir metre olacak şekilde bekleme bantlarının hazırlanması gibi önlemler alınmasını istedik. Hastalarımızı ise eczanede mümkün olduğunca az süre geçirmeleri, eczaneye birer birer girmeleri, gerekmedikçe el temasında bulunmamaları konusunda hem hazırladığımız afişler hem de medya aracılığıyla bilgilendirdik. Bu süreçte İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile yaptığımız görüşmeler doğrultusunda, meslektaşlarımız ve çalışanlarımızın İSPARK’a ait yaklaşık 500 noktada bulunan açık, katlı ve yol üstü otoparklarını ve toplu ulaşım araçlarını ücretsiz kullanabilmelerini sağladık.
Ayrıca Odamız bünyesinde bir Bilim Kurulu oluşturduk. Değerli hocalarımızın yer aldığı Bilim Kurulumuz, Covid-19 ile ilgili güncel gelişmeleri takip ederek izlenecek yollar konusunda bizlere önerilerde bulunuyorlar, bizler de değerli hocalarımızın bilgi birikimlerinden faydalanmaya çalışıyoruz. Ayrıca web sayfamızda Covid-19 Kütüphanesi’ni meslektaşlarımıza sunduk. Bu kütüphanede hazırladığımız afiş ve broşürler, bilimsel görüşler yer alıyor.
Yine bildiğimiz kadarı ile ilk defa Covid-19 sebebiyle kapanan eczaneler için “Eczane Destek Paketi” açıkladınız. Tüm eczacılara tulum ve siperlik dağıttınız. Sizin dışınızda bu şekilde destek olan odalar veya TEB’in böyle bir desteği var mıdır? Bu açıklamanız sonucunda üye eczacılarınızdan aldığınız geri dönüşler hakkında bilgi verebilir misiniz?
Eczacılar, bulaş riskinin en yüksek olduğu sağlık çalışanları arasında yer alıyor. Coronavi-rüs testi pozitif olan hastalar, hastanede teşhis konulmasının hemen ardından ellerinde
reçetelerle eczanelerimize geliyorlar. Aynı şekilde, semptom göstermeyen, henüz tanı
konulmamış hastalar da eczanelerimize gelebiliyor. Böylesi riskli bir ortamda, bizlerin veya
personelimizin Coronavirüs testi pozitif çıkması durumunda eczanelerimizin 14 güne kadar
karantina nedeniyle kapanması söz konusu olabiliyor.
İstanbul Eczacı Odası olarak;
Karantina sebebiyle eczanesi geçici olarak kapanmak zorunda kalan meslektaşlarımız için “karantina süresi boyunca” uygulanmak üzere eczane destek paketi hazırladık. Bu paket kapsamında, eczanenin kapalı olduğu günler için “işyeri kirası”, eczaneye ait telefon, elektrik, su, internet faturaları, eczane personelinin maaş ve SGK prim ödemeleri, eczacıya
ait Bağ-Kur prim ödemesini İstanbul Eczacı Odası olarak karşılıyoruz.
Salgınla yürütülen mücadelede, kişisel koruyucu ekipmanların varlığı büyük önem taşıyor.
Tüm meslektaşlarımızı ve çalışanlarımızı maksimum korumaya yönelik aldığımız tedbirlerden birisi olarak, İstanbul ve Yalova’da 5227 eczacımız ve çalışanlarımıza, kamu hastanelerinde çalışan yaklaşık 500 meslektaşımız ve teknisyenlerine iletilmek üzere tulum ve siperlik dağıtımı gerçekleştirdik. Meslektaşlarımızdan olumlu dönüşler aldık, ancak verdi-
ğimiz bu desteklerin yeterli olmadığının da bilincindeyiz. Koruyucu ekipmanların devamı
konusunda çalışmalarımız var.
Ayrıca bu konuda Sağlık Bakanlığının da devreye girmesi gerektiğine inanıyoruz. Bununla ilgili bakanlığa taleplerimizi ilettik. Sağlık Bakanlığımız, kamu hizmeti veren eczacılarımız ve eczane çalışanlarımız için periyodik olarak kişisel koruyu ekipmanlar sağlamalıdır.
Eczacılarımız ve eczane çalışanlarımızın bir diğer talebi de kendilerine Covid-19 testi yapılması…
İstanbul Eczacı Odası olarak, bu konuda da beş özel hastane ile görüşme halindeyiz. Kendilerine test yapılmasını talep eden meslektaşlarımız ve eczane çalışanlarımız, anlaşacağımız hastanelere başvurarak test yaptırabilecekler.
“Türk Eczacıları Birliği ve 54 Eczacı Odası sürekli sorunlarımızı, önerilerimizi paylaşıyoruz. Herkes farklı sorunları dile getiriyor ve TEB’in çözüm getirmesini bekliyor. Maalesef sorunlara çözüm konusunda uygulama birliği sağlanamadı. Her Oda kendi başının çaresine bakmak durumunda kaldı.”
Covid-19 salgınında eczacılar ön saflarda ve büyük risk altında kesintisiz ilaç hizmeti vermeye çalışırken, zaman zaman ürünlerin fahiş fiyatla satıldığı yönünde haksız söylemlerin de çıktığını görüyoruz. Eczacı bu kadar özverili çalışırken bu söylemler neden çıkıyor? Merdiven altı dezenfektan üretimi yapılıp marketlerde satılırken, eczanede kurallara uygun üretilen veya satılan dezenfektan malzemeleri ile ilgili yapılan denetimlerin marketlere veya eczanın mal tedarik ettiği depolara yapılması gerekmez mi? Bu gibi anlamsız denetimler sizce sadece tüketici şikayetleri doğrultusunda mı yapılmaktadır?
Eczacılar olarak, Covid-19 salgınına karşı canımız pahasına mücadele ediyoruz. Bu mücadelede 5 meslektaşımızı ve 1 eczane teknisyenimizi maalesef kaybettik. Bu kadar özverili bir şekilde çalışırken, emeğimizin görünmez kılınması, iftiralara ve haksız suçlamalara maruz kalmamız bizleri son derece üzüyor. Bu kaotik ortamla ilgili uyarılarımızı en başta yapmıştık. Coronavirüs salgını başlar başlamaz karaborsacılara, stokçulara, merdiven altı üretim yapanlara dikkat çektik ve devletimizin bu konuda gereken adımları atmasını istedik.
Maalesef taleplerimiz karşılık bulmadı. Bizler, bir yandan salgının ardından oluşan aşırı talep karşısında hasta sağlığı açısından sorun teşkil etmeyecek güvenilir malzemeleri hastalarımıza sunabilmek için olağanüstü çaba sarf ederken, bir yandan da ürün temininde aşırı bir fiyat artışı ile boğuşmak zorunda kaldık.
Bu krizi fırsata çevirmeye çalışan, merdiven altı ürün üreten ve halk sağlığını tehlikeye atan asıl sorumlularla mücadele etmek devletimizin görevidir.
Maalesef bu süreçte yapılması gerekenler yapılmadı ve eczacılar günah keçisi ilan edildi.
Eczanelerde yapılan anlamsız denetimlerin sadece tüketici şikayetleri ile yapıldığını düşün-
müyorum. Maske, dezenfektan, kolonya stokçuluğu yapan esas suçlularla uğraşmak yerine bazı kurumların ve belediye yetkililerinin, biz eczacıları hedef tahtasına koyarak prim yapmaya çalıştığını, algı yaratma peşinde olduğunu gördük. Biz eczacıları haksız yere hedef gösterenleri, kamuoyunda günah keçisi ilan edenleri şiddetle kınıyorum.
”Ayrıca eczacıların varlığının ne kadar önemli olduğu, ücretsiz maske dağıtım sürecinde bir kez daha görüldü. Maskelerin ücretli olarak satılamayacağının açıklanmasının ardından başlayan maske krizi, elini taşın altına koyan eczanelerimiz sayesinde bir nebze olsun aşılabildi”
Eczanelerimiz olmasaydı, bu kadar hızlı ve güvenilir bir şekilde maskeler vatandaşlarımıza ulaştırılamazdı. Çünkü hepimiz aynı şeyi arzuluyor, bu pandeminin sona ermesini istiyoruz.
Zaman zaman bizim de faydalandığımız çok başarılı infografik tasarım çalışmalarınız oluyor. Örneğin, hijyen, coronavirüs, grip, sağlığınız için dikkat gibi… Bu çalışmaların tüm eczanelere yayılması ve eczaneden halka ulaştırılması için ne gibi faaliyetlerde bulunuyorsunuz?
İnfografik çalışmalarımıza 2017 Nisan ayında başladık. Eczacılarımız; Oda web sayfamız ve sosyal medya hesaplarımızda paylaştığımız infografik çalışmalarımızı yazıcılarından çıktı alarak hastalarıyla paylaşabiliyor. Ayrıca infografik çalışmalarımızı, medya aracılığıyla da halkımıza duyuruyor, vatandaşlarımızın doğru bilgilere ulaşmasını sağlıyoruz. Sıtmadan cüzzama, tüberkülozdan glokama kadar pekçok hastalıkla ilgili infografik çalışmalarımız oldu. Yakın zamanda ise uyuz, grip ve coronavirüs hakkında hazırladığımız infografik çalışmalarımızı eczacılarımız ve hastalarımızla paylaştık. Örneğin uyuz salgını için hazırladığımız broşür, bazı ilkokullarda bilgilendirme amaçlı veliler ve öğrencilere
dağıtıldı.
Ayrıca bu süreçte, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile önemli bir iş birliği yaptık.
Coronavirüs salgınının hemen ardından, vatandaşlarımızın eczanelerimizde dikkat etmesi gereken hususları İstanbul’un dört bir yanında İBB’ye ait billboardlar ve toplu taşıma araçlarında duyurduk. Ayrıca, “Eczacıların her an ulaşılabilen sağlık danışmanı olduğu”, “Eczacıların sağlık hizmetinin vazgeçilmez halkası olduğu” vb. konuda 6 farklı afiş çalışmamız İstanbul’un farklı noktalarında vatandaşlarımızla buluştu. Bizlere bu imkanı veren İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkililerine bu vesileyle bir kez daha teşekkür ediyorum.
Salgın sonrası eczanelerin yeniden yapılandırılması ve sosyal mesafelerin korunması konusunda belirli standartlar oluşturmak için çalışmalarınız var mıdır? Sizce nasıl bir eczane düzeni ve dekorasyonu uygulanmalıdır?
Coronavirüs eczanelerimizdeki düzeni zaten değiştirdi ve bu değişiklik bir süre daha devam
edecek görünüyor. Eczane içinde şerit uygulamasını devam ettirmeyi, sosyal mesafe kuralını uygulamayı, teması mümkün olduğunca azaltmayı sürdürmemiz gerekecek. Halka en yakın sağlık ve ilaç danışmanı olarak vatandaşımızla aramızda şeritlerin, şeffaf brandaların girmesi, verdiğimiz hizmeti hiçbir şekilde aksatmayacaktır.
Salgın sonrası için eczacıları ne gibi zorluklar, yenilikler bekliyor. Eczacıların bu yeniden yapılanma döneminde ne gibi desteklere ihtiyaçları olacaktır. Covid-19 sonrası ile ilgili örgütsel faaliyetlerde de bir değişim bekliyor musunuz? Oda veya TEB olarak sizce geleceğe dönük ne gibi değişimler bizleri bekliyor?
Eczacılarımız, riskleri göze alarak salgına karşı en ön safta mücadele ediyorlar. Bu konuda emek veren her meslektaşıma ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Elbette Türk Eczacıları Birliği ve Eczacı Odaları olarak tüm süreci masaya yatıracağız. Özellikle eczane ekonomileriyle ilgili ciddi adımlar atılması gerekiyor.
Salgının, meslek örgütü faaliyetlerini nasıl etkileyeceği konusunda ise şunu söyleyebiliriz: İEO olarak, meslektaşlarımızın konforunu ön planda tutarak pek çok konuda teknolojinin olanaklarından yararlanmaya yıllar önce zaten başlamıştık. Örneğin; sıralı dağıtım
reçete gruplarında e-bandrol uygulaması ile meslektaşlarımızın Odamıza gelmeden ödemelerini online olarak yapabilmelerini sağladık… Meslektaşlarımıza yönelik olarak yüz yüze eğitimlerimizin yanı sıra online eğitimler düzenledik. Bu tarz değişimleri ve yenilikleri artık daha fazla yapmalıyız.
İBB Bilim Kurulu’nda yer alıyorsunuz. İBB Bilim Kurulunda eczacılarla ilgili yapılan değerlendirmeler ne şekilde oluyor?
İBB Bilim Kurulu olarak haftada ortalama 2 toplantı yapıyoruz.
Toplantılarımızı, içinde bulunduğumuz süreç nedeniyle online olarak gerçekleştiriyoruz.
İBB Bilim Kurulunda, “evsizlere veya 65 yaşın üzerinde olup sokağa çıkamayanlara ilaç hizmetinin nasıl verilebileceği” konusunda değerlendirmeler yaptık. Ayrıca biliyorsunuz,
Sayın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İl Pandemi Kurulunda yer alıyor. Kendisi, İBB Bilim Kurulunun önerilerini Valilik bünyesindeki İl Pandemi
Kuruluna iletiyor. Maske dağıtımını eczanelerimizin yanı sıra ilçe belediyelerinin de yapmasını talep ettik, ancak bu önerimizle ilgili henüz bir sonuç elde edebilmiş değiliz.
Son olarak, 14 Mayıs Eczacılık Günü ile ilgili mesajınızı alabilir miyiz?
İstanbul Eczacı Odası olarak, 14 Mayıs Eczacılık Buluşması programımızı bugüne kadar
büyük bir katılım ve coşkuyla gerçekleştirdik. İçinde bulunduğumuz süreç nedeniyle 14
Mayıs programımız bu sene biraz farklı olacak. Bazı online etkinlikler düzenleyeceğiz.
Gelecek yıl içeriği daha da güçlü, keyifli, bol sürprizli bir programla meslektaşlarımız ile
buluşmayı diliyoruz. Türkiye’nin dört bir yanında hizmet veren, ülkemize ve insanlarımıza değer katan, kutsal bir mesleğin mensubu olmaktan gurur duyduğumu belirterek,
tüm meslektaşlarımın 14 Mayıs Eczacılık Gününü şimdiden kutluyorum.