“Eczacı” dergisi yıllardır eczacılık sektöründe yaptığı dergicilik faaliyetiyle rüştünü birçok kez ispatlamış, “Altın Havan” ödülleriyle de on bir yıldır camiamızda büyük bir eksikliğ doldurmuştur. Dergi ve ödül öylesine kanıksanmıştır ki serbest, kamu ve özel sektördeki hemen her meslektaşımız ödülleri takip etmektedir. Bu durumu da 2016 yılında Altın Havan
Jürisi’nin tarih ödülünü bana vermesinden sonra tebrik için arayan, mesaj ve mail gönderenlerden anlamıştım. Bir ödüle layık görülmek hem de böylesine hassas ve önemli bir sektörün içerisinde ödül almak şüphesiz çok anlamlı. Bu yılki Altın Havan Ödülleri’nin benim için iki büyük anlamı oldu. Birincisi ödül jürisine, Jüri Başkanı Ecz. Mehmet Domaç ve üyelerin oylarıyla dâhil edilmem benim için çok onur vericiydi. İkinci büyük anlamı da bu yıl ki tarih ödülünün jürinin oy birliği ile Prof. Dr. Emre Dölen’e verilmesi kararı oldu.
Hemen her fırsatta Prof. Dölen’in genelde bilim tarihi özelde de eczacılık tarihi ile ilgili yaptığı yayınları sizlere duyurmaya çalışıyorum. Son birkaç yıldır günlerini sadece makale ve kitap yazmakla geçiriyor Hocamız. Ortaya koyduğu eserler harikulade…
2021 yılı Altın Havan Ödülünü, “Eczacı Mektebi” isimli kitabından dolayı Emre Hoca aldı malumunuz. Eczacı dergisinin geçen ayki sayısında ödül töreninin anlatıldığı sayfalarını muhakkak okumuşsunuzdur. Hocanın kitabının içeriğini ve tanıtımı da sizlere daha önce bu sayfalardan yapmıştım, o yüzden yeniden kitaptan bahsetmiyorum.
Bir takım sağlık sorunlarından dolayı geçen ay yazı yazamadığım için yazımı bu ay yayınlıyorum. Hoca’nın ödülü aldığı akşam nöbetçi olmamdan dolayı da törene katılamadım. Kendi adıma orada bulunmak son derece büyük mutluluk kaynağı olacaktı. Törenden sonra Hoca’yla uzun uzun telefonda görüştük. Hatta oğlu Barış Bey Hoca’nın tören konuşmasını bir videosu bana gönderdi. Hoca odur ki: her haliyle öğretir. Bu sözü söylememin sebebi
konuşmanın içeriği aslında. Konuşmasının bir bölümünde Emre Dölen şöyle diyor: “Eczacılığın ilk 100 yılını ayrıntılı inceledim ve 1933’e kadar getirdim. İnşallah birileri de çıkar, 1933’ten bu güne getirir.” diyerek bizlere çalışmayı, araştırmayı salık vermiş. Aldım
kabul ettim!
Prof. Dölen’in eczacılık tarihi alanına yaptığı katkılar öyle az buz değil. Kitaplar, makaleler, dersler, kongreler vb. yani demem o ki bu alanın kadrolu öğretim görevlisi olsa ancak bu kadar olurdu. Altın Havan Ödülü’nden dolayı Hoca’mı bir kez de buradan tebrik etmiş
olayım.
Bana öğrettiği ve öğretmeye devam ettiği her şey için Hocam’a sonsuz teşekkürlerimi iletirken 2022’nin ilk yayınından da kısaca bahsetmiş olayım.
Emre Hocadan 2022’nin İlk Yayını Emre Dölen, A Turkish Chemistry Student’s 100 Years Old Laboratory Notebook On Dyeing and Scientific Research On Natural Dyes In Turkey In Period Of 1933-1950 İstanbul: Turkish Chemical Socaiety Publications, January 2020 (e-kitap, 64s.) ISBN: 978-505-69702-8-3
Mehmet Ali Kâğıtçı’nın 1919-1920 arasında kimya endüstrisi laboratuvarı için hazırladığı
boyar maddeler laboratuvar defterini ve Türkiye’deki boyar maddeler çalışmalarını konu olan kitap Türkiye Kimya Derneği tarafından e-kitap olarak yayınlandı.
Kitabın ilk bölümde Türkiye’de kimya eğitiminin başlangıcı kısaca anlatılmıştır. İkinci bölümde fakülte içerisinde kimya endüstrisi eğitimi incelenmiştir. Üçüncü bölümde boyar madde deneylerini içeren laboratuvar defterinin içeriğinden, özelliklerinden ve Mehmet Ali Kâğıtçı’dan bahsedilmiştir.
Ekler kısmında ilk olarak defterin tıpkı baskısı ve İngilizcesi verilirken, ikinci kısımda da 1933-1950 yılları arasında Türkiye’de doğal boyar maddeler üzerine yapılan bilimsel çalışmalar anlatılmıştır. Yayınlanan bu e-kitaba Türkiye kimya Derneği’nin resmi internet sitesinden (https://turchemsoc.org/) ulaşabilirsiniz. Yılın ilk yayını için Hocaya çok teşekkür
ediyorum, hepimizde farklı ufuklar açmaya devam ediyor.
