Bir Türk eczacısının Anadolu’da haşhaş ve afyonun tarihini ve önemini bilmesi gerektiğini düşündüğüm için bu yazıyı sizlere sunuyorum.
Hititler döneminden (M.Ö.2000-1500 yılları) beri Anadolu’da haşhaş yetiştirilmekte ve afyon elde edilmektedir. Boğazköy’de (Hattuşaş) bulunmuş olan ve bugün İstanbul Arkeoloji Müzesinde saklanan Hitit tabletleri, Anadolu’da haşhaş ekimi ve afyon ile ilgili bilgiler vermektedir. Bu tabletlerdeki bitki isimleri üzerinde yapılan bir araştırma, Hititlerin haşhaşı “haşşika” olarak isimlendirdiğini ortaya koymuştur. Haşhaş kelimesinin kökeninin hititçe olduğunu söyleyebiliriz.
Haşhaş bitkisi, Papaver somniferum, Papaveraceae familyasından tek yıllık otsu bir bitkidir. Haşhaş ve afyon hakkındaki en eski yazılı kaynak Sümer tabletleridir. Ninova şehri kütüphanesinde bulunmuş olan çivi yazılı tabletlerde haşhaştan mutluluk bitkisi olarak bahsedilmektedir.

Haşhaş kapsülleri tam olgunlaşmadan önce sabah erken özel bir bıçak ile yapılan çizikten akan lateks zamanla koyulaşır ve akşam üzeri özel algı bıçağı ile toplanır. Bu ürün afyon drogudur.



Çizgi ve algı bıçağı -Türk Eczacılık Tarihi İhtisas Müzesi
Birinci yüzyılda Adana yakınında, Anazarba’da doğmuş olan Dioscorides, ‘Materia Medica’ isimli eserinde haşhaşın yetiştirilmesinden başlayarak, hazırlanma şekillerini ve afyon elde edilişini anlatmaktadır. Dioscorides, haşhaştan elde edilen iki drog tarif eder: Biri kapsüllerin çizilmesiyle akan süt, yani ‘opium’ (afyon), diğeri ise haşhaş yaprakları ve kapsüllerinin suyla kaynatılmasıyla hazırlanan ‘meconium’dur.
Yakın-Doğu’ya keşif gezileri yapan Avrupalı gezginler, seyahatnamelerinde Türklerde haşhaş ekimi, afyon elde edilişi, kullanılışı ve ticareti hakkında bilgiler vermişlerdir.
Osmanlılar döneminde en çok kullanılan ağrı kesici olan afyon aynı zamanda keyif verici olarak da çok kullanılıyordu. Özel olarak hazırlanmış afyon, çubuk veya kabak denilen aletlerde yakılır ve meydana gelen duman çekilirdi. İstanbul’da afyon içicilerin, yani afyonkeşlerin toplandığı kahveler bulunuyordu. Diğer bir kullanım şekli de hap şeklinde alınmasıydı.
Aktarlarda çocukları uyutmak için satılan ‘çocuk macunu’ afyon ile hazırlanıyordu. Haşhaş yetiştirilen bölgelerde günümüzde halk arasında haşhaş kapsülü kırılarak bir tülbente sarılıp çocukların ağzına emzik olarak verilmektedir. Girit adasında da benzer şekilde kullanıldığı kayıtlıdır.
Afyon ve afyon preparatlarını satanlar ‘esnaf-i afyonciyan’ olarak tanınıyordu ve dükkânları İstanbul’da tiryakiler çarşısında bulunuyordu.
Avrupa’ya iki tip afyon ihraç ediliyordu: İhraç edildiği limana göre İzmir afyonu ve İstanbul afyonu olarak isimlendiriliyordu. İzmir afyonu bulunan en saf afyon olup, yüksek miktarda morfin içeriği nedeniyle tercih ediliyordu. Osmanlı döneminde Türk afyonları, uluslararası sergilerde sergilenmiş ve ödül kazanmıştır.
1933 yılına kadar Türkiye’nin birçok bölgesinde haşhaş ekimi yapılıyor ve afyon elde ediliyordu. İstanbul’da bulunan üç alkaloit fabrikasında yerli afyonlar işlenerek ülkenin ihtiyacı olan afyon alkaloitleri elde ediliyor, ayrıca ihracat da yapılıyordu. 25 Aralık 1932 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile bu fabrikalar kapatılmış ve 1933 yılından itibaren Türkiye’de haşhaş ekimi ve afyon elde edilmesi hükümet kontrolüne alınmıştır. Ekim yapılacak iller her yıl Bakanlar Kurulu tarafından belirlenmiştir.
Dünyada uyuşturucu kaçakçılığının ve ABD’de eroin kullanımının artması nedeniyle 1960’lı yıllarda Türkiye’ye haşhaş ekimi ve afyon üretiminin yasaklaması için baskı yapılmaya başlanmıştır. ABD başkanı Nixon ülkeye giren eroinin % 80’ninin Türkiye’den geldiğine inandırılmış ve Türkiye’ye ambargolar uygulanmıştır.
Yasaklama isteği 4 kez reddedilmiştir. 29 Haziran 1971 Bakanlar Kurulu kararı ile 1971 yılında ekim yapılacak il sayısı 4’e indirilmiş ve 1972 sonbahar döneminden itibaren Türkiye’de haşhaş ekimi ve afyon üretimi tamamen yasaklanmıştır.
Binlerce yıllık bir seleksiyon sonucu elde edilmiş bir ırk olan Türk afyonu dünyadaki en iyi kalite afyondur. Diğer taraftan haşhaş tohumu önemli bir ihraç ürünü olup tohumlardan elde edilen haşhaş yağı halk arasında kullanılmaktadır.
Haşhaş tohumları belli bir süre ekilmeyince çimlenme özelliğini kaybeder. İleriki yıllarda tekrar haşhaş ekimine karar verilirse aynı kalite afyon elde edilmesi mümkün olmayabilir. Bu durumu farkeden Prof.Dr.Turhan Baytop bir rapor hazırlayarak devlet üretme çiftliklerinde tohumun korunması için ekim yapılmasını önerir. Bu raporu Tarım Bakanına , Toprak Mahsulleri Ofisi Afyon İşleri Şube Müdürlüğüne ve Devlet Üretme Çiftliklerine gönderir.
Başbakanlık Müsteşarı Zeyyat Baykara 8.2.1974 tarihinde T.Baytop’a bir mektup yazarak bu raporu istemiştir. 1.7.1974 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile 1974-1975 döneminden itibaren 7 ilde haşhaş ekimine izin verilmiştir. Ancak kapsüllerin çizilerek afyon elde edilmesi yasaktır.
2 yıl süresince Türkiye’nin haşhaş ekimini ve afyon üretimini durdurmasının Amerika Birleşik Devletlerinde uyuşturucu satışı ve kullanımında hiçbir şey değiştirmediği görülmüştür.

Afyon Bolvadin’de kurulan Afyon Alkaloitleri fabrikası 1983 yılında faaliyete başlamıştır.
Günümüzde çiftçi haşhaş kapsüllerinden tohumları aldıktan sonra kapsülleri bu fabrikaya getirmektedir. Fabrikada ekstraksiyon yöntemiyle alkaloitleri ayrılır ve ilaç endüstrisinin kullanımına sunulur. Diğer taraftan türev ünitesinde çeşitli türevler hazırlanarak kullanıma sunulmaktadır.
Türkiye’de gelincik olarak bildiğimiz 40 Papaver türü doğal olarak yetişmektedir. 1972 yılından beri İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Laboratuarında bu türlerin alkaloitleri araştırılmış ve bir çok yayın yapılmıştır. Narkotin, papaverin, tebain gibi tedavide önemi olan alkaloitleri içeren türler saptanmıştır.
Morfin içeren tek tür Papaver somniferum türüdür ve kültürü yapılır ancak doğal olarak yetişmez. Tebain alkaloidinin tedavi etkisi yoktur ama bu alkaloitten hareket ile yarı sentez ile kodein hazırlanabilir. Kodein öksürük kesici olarak önem kazanmıştır ve tedavide yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu nedenle tebain içeren yabani türler önem kazanmıştır.
Kaynaklar:
Afife Mat, Osmanlı İmparatorluğunda Haşhaş ve Afyonun Tarihi, Osmanlı Bilimi Araştırmaları XI/1-2 (2009-10)
Afife Mat, Bitkiden İlaca Hepsinin Bir Öyküsü Var, Pharmavision Kültür Yayınları, İstanbul 2012

