İzmir Eczacı Odası Başkanı Sayılkan, döviz kuru artışının ilaç kıtlığına çözüm olmadığını belirtirken ilaç firmalarının ‘ihracat kurnazlığını’ gündeme getirdi.
Artan enflasyon ve döviz kurlarındaki büyük artı nedeniyle geçtiğimiz yıllarda başlayan ilaç sıkıntısı ülkenin içinde bulunduğu ekonomik buhranla pik yaptı.
Türkiye’de ilaç fiyatlarının Euro kuruna bağlı olarak belirlenesi ve kurun mevcut Euro kurundan düşük olması nedeniyle birçok ilaca erişimde sorun yaşanırken ithal ve muadil ilaçların yokluğu sıkça yaşanır hale geldi. Eczacılar ve vatandaşlar aradıkları ilaçların yarısını bulamadıklarından şikâyet ederken Sağlık Bakanlığı, sorunun çözümü için yılda bir kez yapılan kur artışını bu yıl ilk kez ikiye çıkardı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bakanlığın hamlesinin ilaç kıtlığına çözüm için olduğunu savunurken konuya ilişkin İLKSES’e konuşan İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, zam değil sistem değişikliği olduğunu söyledi.
Sayılkan ayrıca, ülkede ilaç kıtlığına neden olan bir diğer etmene de değinirken ilaç firmalarının ‘ihracat kurnazlığını’ gündeme getirdi.
OLMAYAN İLAÇLAR ZAMDAN SONRA ORTAYA ÇIKIYOR
İlacın döviz kurunda yılda iki kez artış yapılmasının aynı sorunların iki kez yalanması anlamına geldiğini belirten Sayılkan, “Bizim hep eleştirdiğimiz ve 2004 yılından beri yürürlükte olan İlaç fiyat kararnamesi, tuhaf bir şekilde Euro kuruna bağlanış. İşler iyi gider ve enflasyon tek hanedeyken sorun olmamış ama özellikle son birkaç senedir enflasyon iki hatta ü haneli sayılara gelince aradaki makas açılmış. Bugün yapılan yüzde 30,5 zamma rağmen ilaçta Euro kuru 14 liraya çıkıyorsa… Piyasada 30 lira olan kuru siz ilaçta 14 liraya sabitlediğinizde çok bir şey değişmiyor. Piyasada olmayan ithal ilaçlar yine yok. Yerli ilaçların bir kısmı çıkıyor ama orada da ayrı bir sıkıntı var. Zam öncesi kaybolan ilaçlar zamdan hemen sonraki sabah hemen nasıl çıkıyor çok merak ediyorum! Üretim yavaşlatılıyor, piyasada sıkıntı ortamı oluşturuluyor, eczacılar ve vatandaşlar isyan etmeye başladığında ara zamla bu işi çözüyorlar. Sayın Bakan, ‘Yılda iki kez yapacağız’ dedi. Bu şekilde hiçbir şey değişmez. Siz bu zammı Şubat ve Temmuz’da yaptığınızda kriz 2 kez yaşanacak demektir. Çünkü bu tarihler yaklaştığında ilaçlar ortadan kayboluyor. Kesin çözüm için Euro kuru sisteminden vazgeçilmesi lazım. Bugün Euro kurunu ilaçta lira yapsanız sorunlar biter ama şu anda 50-60 lira olan ağrı kesiciler bile liralara çıkar. Kanser ilaçlarının yanından bile geçilmez. Bizim talebimiz şu: İlacın fiyatını belirleyen kriterler döviz değil enflasyon oranı olmalı ve birkaç ayda bir düzenlenmeli. Bu işin iki mağduru var. Biri hasta ile hasta yakınları diğeri de eczacılar. Biz işimizi bir kenara bıraktık vatandaşın eksik ilaçlarını arıyoruz. Bu sürdürülebilir bir iş değil” dedi.
ÇÖZÜM ZAMLA DEĞİL SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİYLE OLUR
Kur artışının ilaçta yaşanan sorunların çözümü olmadığının altını çizen Sayılkan, sistem değişikliği vurgusu yaparak “Zam geleli 4 gün oldu. Ama benim eksik listedeki ilaçların yarısı yine yok. Türkiye’nin 30 bin eczanesinde aynı sorun yaşanıyor. Çözüm değil düğüm oluyor. Ayrıca bizim zam talebimiz yok. Biz ilacı bulabilmek istiyoruz. İlaç ulaşılabilir olsun istiyoruz. Bunun için de çözüm miladını doldurmuş bu sistemden vazgeçilmesi. Belki ilaç harcamaları yüzde 5-10 artacak ama sorun çözülecek. İnsan sağlığından önemli ne olabilir ki! Birkaç milyar lira tasarruf edeceğim diye milyonlarca insana kapı kapı ilaç aratıyorsanız o tasarruf edilen paranın bir kıymeti yok ki! Burada sağlığa bakışla ilgili bir problem var. Sağlık hizmetlerinden tasarruf etmeye çalışmak bence büyük çılgınlık. Biz ısrarla döviz politikasından vazgeçilmesi gerektiğini söylüyoruz. 2004’ten beri buna takılmışız ve ısrarla deva ediyoruz. İnsanlar ilaç bulamıyor ama sanki böyle bir sorun yokmuş gibi devam ediyorlar. Arada bir televizyona çıkıp zam verdik demekle çözülmüyor. Çözüm zamla değil, sistemi değiştirmekle olur” diye konuştu.
KANSER VE KALP İLAÇLARINDA SIKINTI VAR
En çok sıkıntı çekilen ilaçların kanser, kalp rahatsızlığı gibi hastalıklarda olduğunu belirten Sayılkan, “Euro kuru 14 lira bile olsa yabancı ilaçların bulunmasında hala büyük sıkıntı var. Kanser, kalp, tansiyon ilaçlarında büyük sorun yaşanıyor. Bari insanların kullandığı antibiyotikler, ağrı kesicileri bulalım diyoruz. Benim bekleyen birçok hastamın tansiyon ilaçları, kalp ilaçları ve göz damlaları eksik” ifadelerini kullandı.
YURT İÇİNE DEĞİL YURT DIŞINA SATIYORLAR
Son olarak Türkiye’deki ilaç üreticisi firmalarına ilişkin dikkat çeken bir tespiti paylaşan Sayılkan, şunları söyledi; “Türkiye’deki yerli ilaç üreten firmalar, fiyatlar daha cazip diye yurt dışına ihraç ediyorlar ilaçları. Ağırlıklı olarak Arap ülkeleri ve Türk cumhuriyetlerine oluyor. Bu da ilaç sıkıntısını körüklüyor. Bunun bir kotası olması lazım. Firmalar Türkiye’de 55 lira olan bir ilacı yurt dışına 80 liraya satıyorsa o ilacı iç pazara vermez ve neredeyse tamamını yurt dışına satar. İhracat adı altında büyük bir sıkıntı yaşıyoruz. Biz önce kendi işimizi halledeceğiz üretim ya da ihraç fazlasını ihraç etmeliyiz. Dolayısıyla hem fiyatlandırmada hem de yurtdışına yapılan ihraçla kendi ülkemizde sıkıntı yaşıyoruz.”
Kaynak- https://www.ilksesgazetesi.com/ilac-firmalarindan-ihracat-kurnazligi