Dünya ve ülkemiz olağanüstü günlerden geçiyor. 2019 yılının son ayında Çin’de ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayılarak milyonlarca insanın hasta olmasına yüzbinlerce kişinin ölmesine neden olan Coronavirüs (Covid-19) Salgını gerçekten de yüz yılda görülen bir küresel felaket halini almış durumda ve tüm insanlığı derinden etkiliyor.
Bu küresel felaketten Türkiye’nin etkilenmemesi, mücadeleye etmek zorunda kalmaması imkânsızdı. Bu mücadelede başta kahramanca mücadele veren sağlık çalışanları, doktorlar, hemşireler, eczacılar olmak üzere bu salgında ter döken, hastalanan ve canları pahasına fedakarlıklar yapan tüm kamu çalışanlarına teşekkürlerimizi iletmek boynumuzun borcu. Vefat eden tüm doktorlarımıza, eczacılarımıza, kamu çalışanlarına ve hastalarımıza da Allah’tan rahmet diliyoruz, bu salgında can pahasına uğraşanları hep minnet duyguları ile hatırlayacağız.
Şüphesiz bu salgının ekonomik ve sosyal etkilerinden derin şekilde etkilenecek olsa da Türkiye sağlık sistemi salgında iyi bir sınav vermiş bulunuyor. Ülkemiz, Avrupa ülkelerine göre salgının etkilerini oldukça sınırlı tutmayı başardı. Denilebilir ki son yirmi yılda sağlık sistemine yapılan yatırımların meyvesini aldı ülkemiz. Dünyada sağlık sistemlerinin çöktüğü bir zamanda Türkiye’de sağlık sistemi çok başarılı hizmet verdi.
Bu süreçte istedik ki hem Türkiye’nin Küresel Covid-19 Salgını karşısındaki durumunu biraz özetleyelim ve sonrasında da SGK’nın aldığı tüm Koronavirüs (Covid-19) tedbir ve düzenlemelerini okurlarımıza aktaralım.
Bu Küresel Salgında Türkiye’nin Avantajları:
- Türkiye salgının ilk başlarında erkenden aldığı tedbirlerle virüsün ülkemize girişini geciktirdi, böylece altın değerinde birkaç haftalık bir fırsat penceresi kazandı.
- Süreci Bilim Kurulu’nun tavsiyelerinin yürütmesine izin verilerek salgınla mücadelede etkin adımlar atılabilmesi sağlandı.
- Hekim, hemşire ve diğer çalışanlarla birlikte 1 Milyon 100 bin kişiyi geçen sağlık ordumuzun cansiperane çalışmaları sayesinde salgının sağlık sunumu üzerindeki etkisi hafifletildi.
- Türkiye maske, ventilatör, respiratör, solunum cihazı, eldiven, tulum, ilaç gibi tıbbi ve koruyucu malzemelerde sıkıntı yaşamadı, üretim kapasitesini iyi kullandı.
- Yoğun filyasyon ve bulaş takibi yapılarak hastalar erken dönemlerde tespit edildi.
- Kamuoyu düzenli bilgilendirilerek evde kalma ve sosyal mesafe kurallarına uyum ilk ayda yüzde 90’lar üzerinde sağlandı.
- SARS-nCoV-2019 test ve tedavisi ücretsiz yapılarak, salgın sağlık hizmetleri bir kamu hizmeti olarak tüm bireylere bir insan hakkı olarak sunuldu.
- Son yirmi yılda sağlık sektörüne yapılan yatırımlar aktif bir şekilde kullanıldı.
- Sağlıkta özel sektör, üniversiteler ve kamu sektörü çok iyi bir eşgüdüm yakalayarak çalıştı.
- Hastalara erken dönemde tespit ve erken dönemde (akut solunum yetmezliği başlamadan) ilaç tedavisi uygulandı. Böylece yoğun bakıma ihtiyaç duyan hastaların sayısı azaltıldı.
- Hastalara erken dönemde entübasyon yapılarak tablonun ağırlaşmasının önüne geçildi.
- Bu tedbirler sayesinde İtalya, Fransa, ABD gibi ülkelerde gördüğümüz sağlık sisteminin çökmesinin önüne geçildi. Salgının en fazla görüldüğü İstanbul’da ve salgının tepe noktasında bile yatak ve yoğun bakım doluluk oranları yüzde 50’leri geçmedi.
- Bu tedbirler sayesinde, Türkiye’nin ölüm oranı yüzde 2,5 civarında tutularak Almanya dahil tüm gelişmiş ülkelerden daha çok hastamızı yaşatmayı başardık. İtalya’da yüzde 15’lerde ölüm oranı olurken Türkiye tedavisi büyük bir başarı gösterdi.
- Bu tedbirler sayesinde ülkemiz sağlık sistemi çökmediği gibi, Dünya’nın ABD, İngiltere, İspanya gibi en büyük ekonomileri dahil 44 ülkesine tıbbi yardım yapıldı.
Özetle bu salgın süreci gösterdi ki Türkiye dünyanın en iyi sağlık hizmeti verilen ülkelerinden biridir. 83 milyon her bireyin başarısı bu. Bu ülkenin doktorları ile, eczacıları ile, hemşireleri ile, sağlık kahramanları ile ne kadar gurur duysak azdır. Bu ülkenin vatandaşı olmakla ne kadar övünsek azdır.
Ancak bu mücadelenin henüz bitmediğinin altını çizmek gerek. Yaşam tarzımızı değiştirmemiz belki bir yıla varan süreyle tedbirlere devam etmemiz gerekiyor. Sosyal mesafeye dikkat etmek, izolasyon ve hasta takibine devam etmemiz gerekiyor ki, Türkiye şimdiye kadarki kazanımlarını korusun ve Covid-19’u en az kayıpla yensin.
SGK’nın Yaptığı Tüm Koronavirüs (Covid-19) Düzenlemeleri
Salgının ilk gününden itibaren her kamu kurumu gibi Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile SGK’da önemli tedbirler aldılar. Bu tedbirleri topluca size sunalım ve özetleyelim istedik:
SARS-nCoV-2019 Test ve Tedavisi Ücretsiz: Özellikle Batılı ülkelerde Coronavirüs tedavisi sadece can almıyor, insanların ceplerini de yakıyor. ABD’de Coronavirüs testi 800 ile 1500 USD arasında fiyatlara yapılırken ABD senatosu aldığı karar ile bunu ücretsiz hale getirmek zorunda kaldı. Ancak halen bir Coronavirüs tedavisi bireylere 40 bin ile 80 bin Dolar arasında maliyet tutuyor. Türkiye’de ile SARS-nCoV-2019 tedavisi ücretsiz olarak sunulmakta. Coronavirüs şüphesi ile hastaneye başvuran yada filyasyon sonucu test ve tedaviye alınan kişilerin MEDULA’nın provizyon verip vermemesine, sağlık güvencesi olup olmamasına bakılmaksızın tedavisi devletçe karşılanıyor.
Bağ-Kur Borcu Olanlar Sağlıktan Yararlanılabilecek: Bilindiği üzere, Genel Sağlık Sigortası (GSS) ve Bağ-Kur prim borcu olan kişiler 60 günden fazla prim borcu varsa sağlık hizmetlerinden yararlanamıyor, SGK MEDULA sistemi kendilerine provizyon vermiyor. Yapılan düzenleme ile 31 Aralık 2020 tarihine kadar borcu olsa dahi tüm GSS ve Bağ-Kurlular sağlık hizmetlerinden yararlanmaya devam edecek, MEDULA sisteminden hem hastanede hem de eczanede provizyon alabilecek.
Eczane Protokolü Uzatıldı: Bilindiği üzere, Sosyal Güvenlik Kurumu ile Türkiye Eczacılar Birliği arasındaki ilaç teminine ilişkin protokol 31 Mart 2020’de sona eriyordu. SGK ile TEB Salgın döneminde vatandaşımızın sağlık hizmetinden kesintisiz olarak yararlanabilmesi ve ilaç teminin aksamamasını için ek bir protokol düzenledi. Yeni Koronavirüs tedbirleri kapsamında mutabakata varılan mevcut protokol, SGK ile yeni bir protokol imzalanıncaya kadar eski protokoldeki hükümler geçerli olacak. Şunu ifade edelim ki, uzatma protokolü kalıcı bir protokol imzalandığı anlamına gelmiyor. Salgın sürecinden sonra SGK ile TEB bir araya gelerek görüşmelerini sürdürecek. Mevcut ara protokol kapsamında eczacılarla yapılan sözleşmelerin yenilenmesine gerek yok. Başka bir ifade ile eczanelerin bu süreçte protokol imzalama sıkıntısına yada aidat ödeme zorunluluğuna girmesine gerek yok.
93 İlaç Geri Ödeme Listesine Alındı: Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nde yapılan düzenleme ile 2’si kanser ilacı, 2’si epilepsi ilacı, 3’ü parkinson ilacı, 7’si kalp ilacı, 6’sı diyabet ilacı ve 7’si astım ve KOAH ilacı olmak üzere 93 ilaç daha geri ödeme listesine alınmış bulunmaktadır. Son düzenleme ile SGK tarafından karşılana yurt içi ilaç sayısı 8 bin 564’e ulaşmış bulunmaktadır.
Sona Eren Raporlar Geçerli Sayılıyor: Yeni tip Koronavirüs ile mücadelede Sosyal Güvenlik Kurumu tedbirleri kapsamında kronik hastalıkları bulunan ve sürekli olarak sağlık raporu alan hastaların 1 Ocak 2020 ve sonrasında süresi dolan sağlık raporları ve reçetelerinin ikinci bir duyuruya kadar geçerli olması ilkesine geçilmiş bulunmaktadır. Bu kapsamda, kronik hastalığı nedeniyle sağlık raporuna dayalı olarak ilaç ve tıbbi malzeme alan hastalarımızın yeniden reçete düzenletmelerine de gerek kalmayacaktır. Kronik hastaların ve yüksek risk grubunda bulunanların reçete yazdırmak için sağlık hizmeti sunucularına başvurma zorunluluğunun geçici olarak ortadan kaldıran bu düzenleme ile salgın sürecinde hastaların ilaç ve tıbbi malzeme alabilmek için hastaneye giderek riske maruz kalmaları önleniyor. Bu hastaların belirtilen süre içerisinde ilaç ve tıbbi malzeme bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacak. Daha önce bir duyuruyla, kronik hastaların mağdur olmasını önlemek için 1 Mart ve sonrasında süresi dolan raporların ikinci bir duyuruya kadar geçerli olacağı açıklanmıştı. Yeni düzenlemeyle, 1 Ocak ve 1 Mart tarihleri arasında raporları sona eren kronik hastalar da herhangi bir mağduriyet yaşamayacak.
Bir Aylık Verilebilen İlaçlar Üç Aylık Verilebilecek: SGK tarafından yapılan düzenleme kapsamında daha önce bir aylık verilen ilaçlar artık eczanelerce üç aylık olarak verilebilecektir. Bu raporlara istinaden reçete düzenletmeksizin doğrudan “Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol” kapsamında sözleşmeli olan eczaneden ilaca ilişkin en son karşılanan reçetede belirtilen kullanım dozu dikkate alınarak, 3 (üç) ayı geçmeyecek sürelerde (kür protokolü uygulanan ilaçlarda ise 1 küre yetecek miktarda) olmak üzere reçetesiz ilaç temini yapılması halinde bedelleri SGK’ca karşılanacaktır.
Salgın Boyunca Eski Rapora Dayanan Tıbbi Malzemeler Verilebilecek: Geçerliliği uzatılan sağlık raporlarının geçerli olduğu sürede bu rapora istinaden günlük/haftalık/aylık reçete edilen tıbbi malzemelerde SGK’ca en son karşılanan reçetedeki kullanım adedi dikkate alınarak 3 (Üç) aylık miktarı geçmemek üzere hastaya verilebilecek ve SGK’ca karşılanacaktır. Sağlık raporuna istinaden bir defaya mahsus reçete edilen tıbbi malzemelerde de miat süresi dolanların SGK’ca en son karşılanan reçetedeki kullanım adedi dikkate alınarak hastaya verilebilmesi mümkündür.
Tek Hekimle 14 Gün Rapor Yazılabilir: Koronavirüs Salgını kapsamına alınan bir tedbir olarak tek hekimle 14 gün rapor yazılabilmesi uygulamasına geçilmiş bulunuyor.
Biyometrik Kimlik Doğrulama Sistemi Askıya Alındı: Bilindiği üzere Coronavirüs ile mücadelede en önemli unsur teması azaltmak. Bu kapsamda SGK özel sağlık hizmeti sunucularındaki Biyometrik Kimlik Doğrulama Sistemi uygulama zorunluluğunu askıya almış bulunuyor. Daha önce yapılan düzenleme ile biyometrik sistemler 31 Mart’a kadar geçici süreyle askıya alınmıştır. Bu kapsamda, bu askıya alma SGK tarafında yapılacak ikinci bir duyuruya kadar uzatılmış bulunuyor. Bu süre içerisinde biyometrik doğrulama yapılamasa bile hastaların sağlık hizmeti alabilme hakkı bulunuyor.
Tıbbi Malzeme Firmalarının Aidat Ödemeleri Ertelendi: Tıbbi malzeme sağlayan firmaların yıllık aidat ödemelerini yapamamaları durumunda barkodlarının pasife alınması uygulaması 1 Temmuz’a kadar durdurulmuş bulunuyor. Bu düzenleme Koronavirüsle mücadele tedbirleri kapsamında, firmaların herhangi bir mağduriyet yaşamamaları için yapılmış bulunuyor. Aidatını yatıracak olan veya yatırmış olup da belgelerini teslim etmeyen firmaların, ödeme dekontunun bir nüshasını, dilekçe ve eklerini taratarak en geç 15 Haziran’a kadar gssgm_tcdb@sgk.gov.tr e-posta adresine iletmesi ve muhafaza etmesi gerekiyor.
SUT’ta 12 Milyar Liralık İyileştirme Yapıldı: Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) değişikliği ile SUT’ta pek çok kalemde iyileştirme yapılmış bulunuyor. Son bir yıl içinde Sağlık Uygulama Tebliği’nde tedavi giderlerine 8 milyar lira, ilaçlara 3 milyar lira, 1663 tıbbi cihaz ve malzeme fiyatına 731 milyon lira olmak üzere toplamda 11 Milyar 731 milyon lira iyileştirme yapılması bulunuyor. Yeni düzenleme ile Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sağlık hizmetleri için ödeyeceği tutarların miktarları da arttırılmış bulunuyor. Bu kapsamda, 9.074 işlem fiyatına;
– Ayakta muayene ücretleri kapsamında, üniversite ve eğitim araştırma hastaneleri için yüzde 30, diğer sağlık sunucuları için yüzde 10,
– Laboratuvar işlemleri, radyolojik görüntüleme tetkikleri, nükleer tıp işlemleri, kan bileşenleri, cerrahi işlemler, fizik tedavi ve rehabilitasyon işlemleri, diyaliz tedavileri, hiperbarik oksijen tedavileri, yoğun bakım tedavilerinin de yer aldığı tüm işlem kodlarına yüzde 10 ila yüzde 25,
– Diş hekimi muayene ücretleri ile diş tedavi işlemlerine yüzde 30 artış sağlanmış bulunuyor.
Kanser cerrahisi başta olmak üzere özellikli işlemlerde yüzde 10, yoğun bakım işlemlerinde ise yüzde 20 ilave artış yapılmış bulunmakta. İlave ücret alınmayacak 421 işlem için enflasyonun da üzerinde bir oranla yüzde 20 artışa gidilmiş bulunmakta.
Fatura Eki Belgelerde Kolaylık Getirildi: Bilindiği üzere, SGK, 24.12.2019 tarihli duyuru ile medikal market, optisyenlik müesseseleri, işitme merkezleri ve eczane fatura eki belgelerin elektronik ortamda alınması uygulamasının 01.03.2020 tarihinden itibaren karşılanan reçetelerde ve düzenlenen faturalarda zorunlu hale getirileceği duyurulmuş idi. Coronavirüs dönemindeki alınan tedbirler kapsamında fatura eki belgelerinin elektronik ortamda alınması uygulaması konuya ilişkin yapılacak düzenlemeye kadar ertelenmiştir.
İşçi Çıkartmak 3 Ay Boyunca Yasak: Koronavirüs’ün çalışma yaşamına etkilerini sınırlandırmak amacıyla 7244 sayılı Kanun ile işçi çıkartmak geçici olarak yasaklanmış bulunuyor. İş Kanunu kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın her türlü iş veya hizmet sözleşmesinin işverence feshi, 17.04.2020 ile 17.07.2020 tarihleri arasında yasaklanmış bulunuyor. Bu süre boyunca işverenler işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan halleri ve benzeri sebepler nedeniyle iş akdini feshedebiliyor. İşçilerin istifa etme haklarının devam ettiğini belirtelim. Buna aykırı olarak sözleşmesini fesheden işveren veya işveren vekiline, sözleşmesi feshedilen her işçi için fiilin işlendiği tarihteki aylık brüt asgari ücret tutarında idari para cezası verilecek.
Kısa Çalışma Ödeneği Kimlerin Hakkı: Salgın dolayısıyla zorunlu olarak kapatılan veya normal çalışma saatinin en az üçte iki oranında düştüğü işyerlerinde çalışanlar işverence ücret ödenmeyen dönemleri için işverenin başvurusu üzerine üç aya kadar kısa çalışma ödeneği alabiliyor. İşçinin en az altmış gündür işyerinde çalışıyor olması ve son üç yılda en z 450 gün prim ödemesi olması gerekiyor. Kısa çalışma ödemesi aylık 1765 TL ile 4414 TL arasında kişinin çalışmadığı güne göre ödeniyor.
Kısa Çalışma Ödemeleri İnceleme Beklenmeden Hemen Yapılıyor: Normal koşullarda iş müfettişi incelemesi gerektiren kısa çalışma başvuruları Salgın döneminde incelemeye gerek kalmaksızın İŞKUR tarafından hemen yapılıyor, sonradan yapılacak incelemelerde de işyerine müfettiş gelmiyor, evrak üzerinden inceleme yapılıyor. Ancak hatalı olarak bildirim yapılması halinde işverenlerin İŞKUR’ca yapılan ödemeleri yasal faizi ile geri ödemek zorunda kalacaklarının altını çizelim.
Ücretsiz İzne Çıkartılanlara Ücret Desteği Veriliyor: Salgın döneminde izne çıkartılmasına karşın Kısa Çalışma Ödeneğinden yararlanamayan (450 gün yada 60 gün şartını karşılamadığı için) çalışanlar için çıkartılan yasa ile ücret desteği alma hakkı getirildi. Bu durumda olan çalışanlar çalışamadıkları her gün için günlük 39,24 TL, aylık olarak ise 1177 TL ödeme alacak. Böylece çalışamadığı için gelir kaybına uğrayan işçilere destek verilmiş olacak.