Birçoğumuzun en sevdiği mevsimdir bahar. Her ne kadar baharın o güzel esintisini artık hissedemesek de bahar ayları geldiğinde hepimizin içi huzur dolar. Bunlar tabi ki bahar aylarının güzel yanları bir de birçok insanın yakındığı semptomları mevcut. Bu aylar özellikle alerjik reaksiyonlarımızın da arttığı gözlemlenen ayla olduğu için elimizden geldiğince basit tercihlere yönelip ve bir o kadar da bağışıklığımızı arttırıcı besinler tercih etmeliyiz. Bu yazımızda işte bu güzel aylarda bizi en çok etkileyen faktörlerden bahsedeceğiz.
Su
Tabi ki olmazsa olmazımız olan sudan başka ne olabilir ki ilk adımımız. Yaz aylarında daha çok ihtiyacını hissettiğimiz ve bu yüzden tüketmekte sorun yaşamadığımız sanırım tek besin kaynğımız olan suyu; günde en az 1,5 litre tüketmeye özen göstermeliyiz.
Ayrıca bahar aylarında gözlemlenen alerjik reaksiyonlara, su tüketiminin arttırılmasının
iyi geldiği de bilimsel bir gerçek. Kısaca şöyle açıklayayım; Yeterli sıvı miktarı vücudun nemini arttırıp burundaki mukozayı inceltir ve rahatlatır.
Çay
Ülkemizin yaz aylarında bile vazgeçilmez içeceği olan çay. Yeşil çayı veya siyah çayı aşırıya kaçmamak şartıyla (Günde 2 büyük kupa gibi bir miktardan bahsediyoruz) içtiğimizde
metabolizmayı desteklediğini ve bize iyi geldiğini söylesem inanır mısınız? Evet doğru, özellikle de içerisindeki antihistaminik sayesinde alerji semptomlarını azaltıcı etki gösterebiliyor ve buharı sayesinde de rahatlamaya yardımcı oluyor.
Omega-3 ve D vitamini
Bu iki önemli etmeni tek başlık altında toplamamın asıl nedeni; Birini kış ayında rahatlıkla
tüketebilirken diğerini de yaz ayında rahatlıkla elde edebiliyoruz. Hepimizde biliriz ki balık ve türevlerini kış ayında sofralarımızda rahatlıkla bulabiliyoruz.
Bağışıklık açısından çok önemli bir kaynak olan bu vitamini ne yazık ki yaz aylarında yeterince tüketmiyoruz. Bu yüzden tüketemediğimiz aylarda mümkün olduğunca Omega-3 takviyesi kullanmaya özen göstermeliyiz.
D vitaminine gelecek olursak; Bir diğer bağışıklık güçlendirici önemli vitaminlerimizden biri. Çoğumuzun bildiği gibi D vitamini kaynaklarını tüketsek bile aktif formunu direkt almadıkça veya D vitamini aldığımız kaynağı aktifleştiremiyorsak maalesef ki vücudumuzda D vitamini yetersizliği gözlemlenebiliyor. Yine çoğumuzun bildiği gibi D vitamininin güneş gördüğünde aktif formuna dönüşüp vücudumuzda kullanılabilir. Bu yüzden kış aylarında olmayan güneşten dolayı takviye alınmasını isterken yazın ise bol bol dışarı çıkıp hem temiz hava almak ve D vitamininin doğal kaynağından yararlanıp vücudumuzda kullanıma sunmak önerilir. Hadi öyleyse dışarı çıkıp hava alalım!
Meyve
Yaz ve bahar meyveleri çoğumuzun favorilerindendir. Karpuz, kavun, çilek, kiraz, erik, vişne vb. meyvelerin yenmesi çok rahat ve ferahlatıcı olmasından kaynaklı fark etmeden çok fazla tüketebiliyoruz. Bu da bizim hem çok fazla şeker hem de kalori alıp şişmemize neden olabiliyor. Karnımızın doygunluğundan dolayı sağlıklı besinleri tüketmeye yer kalmayabiliyor. Bu yüzden bağışıklığımız düşebiliyor. Günde normalde en fazla 1 porsiyonu geçmeyecek şekilde meyve tüketmeliyiz.
Sonuç olarak o çok sevdiğimiz bahar aylarında da dikkat etmemiz gereken en önemli etkenin dengede kalmak olduğunu unutmamalıyız.