Tuncay Taşkın
Elit Pharma İş Geliştirme Müdürü
Gıda takviyeleri, günlük beslenme alışkanlıklarından kaynaklanan eksiklikleri gidermek, sağlığı desteklemek ve belirli sağlık koşullarına yönelik destek sağlamak amacıyla kullanılan ürünlerdir.
Son yıllarda, sağlık hizmetlerinin maliyetlerindeki artış ve tüketicilerin reçetesiz satılan ürünlere olan
ilgisindeki artış, OTC (reçetesiz satılan) ürünlere olan talebi artırmıştır. Bu talep, mevzuattaki değişiklikler ve reçeteli ilaçların OTC formatına geçişiyle birlikte daha da güçlenmiştir.
Küresel gıda takviyesi pazarı, koruyucu sağlık hizmetlerine olan artan tüketici farkındalığı ve yaşlanan nüfus gibi demografik değişiklikler nedeniyle önemli bir büyüme yaşamaktadır. Ayrıca, tüketicilerin bilinçlenme kampanyalarıyla birlikte kendilerini yönlendirmesi, pazarı daha da hareketlendirmiştir. Bu
kampanyalar, tüketicilerin gıda takviyelerinin besinsel faydalarını daha iyi anlamalarını sağlamıştır.
Ayrıca, son teknolojik gelişmeler de nanokapsülleme ve mikrokapsülleme gibi yöntemlerin popülerliğini
artırmıştır.
Verilere göre, OTC ürünlerinin benimsenme oranı dünya genelinde artmaktadır. Özellikle ABD’de yetişkinlerin %44’ü, AB’de ise 2534 yaş arası kişilerin %35’i ihtiyaç duyduklarında OTC ürünlerini
tercih etmektedir. Bu eğilim, OTC ürünlerinin giderek daha fazla tüketici tarafından benimsendiğini
göstermektedir.
Küresel Gıda Takviyesi pazarının 2022 ile 2030 arasında önemli bir büyüme yaşaması beklenmektedir. Besin takviyeleri, sağlık bilincinin artması ve teknolojik ilerlemelerin etkisiyle bu büyümeye katkı sağlamaktadır. OTC pazarında özellikle öksürük, soğuk algınlığı, alerji, vitaminler, stres, uyku, saç, cilt, tırnak, bağışıklık sistemini destekleyen ürünler gibi segmentlerde büyük bir talep bulunmaktadır. Tüketicilerin sağlık odaklı tercihleri arttıkça, bu segmentlerdeki ürünlere olan ilginin daha da artması beklenmektedir. ABD’deki tüketicilerin %70’i, reçeteli ve OTC ürünlerini fiziksel eczanelerden satın almaktadır. Ancak, online satışların OTC ürün pazarındaki toplam gelirin %31,3’ünü oluşturması beklenmektedir. Bu durum, OTC ürün pazarlaması için dijital platformların öneminin
arttığını göstermektedir.
Dünya genelinde yaklaşık 175 milyar dolarlık bir hacme sahip olan OTC pazarının, 2028 yılında yaklaşık 240 milyar dolar büyüklüğe ulaşması öngörülmektedir. En büyük 5 OTC pazarı ABD, Çin, Japonya, Almanya ve Rusya iken, büyüme getiren ülkeler arasında Brezilya ve Hindistan öne çıkmaktadır.
Türkiye’de OTC pazarı her yıl yaklaşık %25 büyüyerek toplam 10 milyar TL seviyesine ulaşmıştır. Gıda takviyeleri, bu pazarın cirosunun yaklaşık %30’unu oluşturmaktadır. Özellikle pandemi etkisiyle tüketicinin sağlık konusundaki bilincinde önemli değişimler yaşanmıştır. Güçlü bir bağışıklık sisteminin Covid-19’a karşı koruyucu etkisi nedeniyle birçok tüketici gıda takviyelerine yönelmektedir.
Son dönemde OTC sektöründe gözlemlenen önemli trendler arasında saç ve cilt ürünleri, probiyotikler, uyku ve stres ürünleri, bağışıklık ürünleri ve zayıflama ürünleri gibi çeşitli alanlarda talebin arttığı görülmektedir. Bu trendlere uyum sağlayan şirketler, rekabet avantajı elde edebilirler.
Ayrıca, doğal ve etkili çözümlere olan talebin artmasıyla birlikte karmaşık içerikli ürünler yerine daha basit ve etkili çözümler tercih edilmektedir. Klinik çalışmalı ürünlerin ve çiğnenebilir gummy ürünlerinin
talebinin artması da dikkat çekmektedir. Modern tüketiciler, sağlık sorunlarına yönelik çözümleri daha kolay ve keyifli bir şekilde tüketmeyi tercih etmektedirler.
OTC pazarı, tüketicilerin taleplerine ve pazar dinamiklerine uyum sağlayarak büyümeye devam etmektedir. Ancak, değişen tüketici davranışlarını anlamak ve doğru stratejiler geliştirmek, OTC
markalarının başarısı için kritik öneme sahiptir. Tüketici ihtiyaçlarına cevap veren, sağlıklı yaşam odaklı
ürünlerle OTC pazarı büyümeye devam edecektir. Türkiye’nin küresel OTC pazarında güçlü bir oyuncu olması için aşağıdaki stratejilere odaklanılabilir:
Ham madde Tedariki ve Üretimi: Yerel ham madde üretiminin artırılması ve tarımsal üretimin desteklenmesiyle Türkiye’nin dışa bağımlılığı azaltılabilir. Bu, ülkenin OTC ürünlerinin üretiminde maliyetleri düşürebilir ve sürdürülebilir bir tedarik zinciri oluşturabilir.
İnovasyon ve Ar-Ge: Ar-Ge faaliyetlerine ve yenilikçi ürün geliştirmeye yatırım yapılması, sektörde rekabet avantajı sağlar. Üniversiteler ve özel sektör iş birliği teşvik edilerek, yeni ürünlerin ve teknolojilerin geliştirilmesi desteklenmelidir.
Markalaşma ve Pazarlama: Türk OTC şirketlerinin uluslararası arenada tanınması için güçlü markalar
oluşturulmalıdır. Etkili pazarlama stratejileriyle, ürünlerin ve markaların bilinirliği artırılabilir ve ihracat
potansiyeli güçlendirilebilir.
Yur tdışı Pazarlara Açılma: Türkiye’nin OTC ürünlerini dünya çapında pazarlaması için uluslararası pazarlara açılması gerekmektedir. Bu, ihracatı artırarak ekonomik büyümeye katkı sağlar ve ülkenin
OTC pazarında daha etkin bir konuma gelmesini sağlar.
Eğitim ve Bilinçlendirme: Tüketicilerin sağlık bilincini artırmak için eğitim ve bilinçlendirme
kampanyaları düzenlenmelidir. Doğru bilgilendirme sağlanarak, tüketicilerin OTC ürünlerine olan güveni artırılabilir ve doğru kullanım teşvik edilebilir.
Sektörel İş birliği ve Politika
Geliştirme: Tüm paydaşlar arasında iş birliği ve ortak hareket etme önemlidir. Dernekler, vakıflar, firmalar ve üniversiteler arasında daha fazla iş birliği sağlanarak, sektördeki gelişim ve büyüme desteklenebilir. Ayrıca, sektöre yönelik uygun politikaların oluşturulması, sektörün
sürdürülebilir büyümesini sağlar.
Yatırım ve Teşvikler: OTC sektöründeki şirketlere sağlanacak teşvikler ve yatırım olanakları, sektördeki büyümeyi destekleyebilir. Özellikle Ar-Ge ve yerel üretimi teşvik edecek politikaların oluşturulması
önemlidir. Bu, yenilikçi çözümlerin ve kaliteli üretimin teşvik edilmesine
yardımcı olur.
Tüm bu adımların atılması, Türkiye’nin OTC pazarında güçlü bir konum elde etmesine ve küresel pazarda rekabet edebilirliğini artırmasına yardımcı olabilir. Türkiye’nin OTC pazarında güçlü bir oyuncu olması için kaliteli ve dünya standartlarında üretim de önemli bir faktördür. Bu, tüketicilerin güvenini kazanmak ve uluslararası alanda rekabet edebilirliği artırmak için gereklidir. Kaliteli üretim standartlarına uygunluğun sağlanması, ürünlerin güvenilirliğini ve etkinliğini artırırken, marka
imajını da güçlendirir. Bu da Türkiye’nin OTC pazarında daha etkin bir şekilde var olmasını sağlar.
OTC pazarındaki dinamikler, tüketicilerin sağlık bilincindeki artış ve yaşanan demografik değişimlerle şekillenmektedir. Özellikle güçlü bir büyüme beklenen küresel gıda takviyesi pazarı, OTC ürünlerinin giderek daha fazla talep görmesine yol açmaktadır. Bu trend, Türkiye’nin OTC pazarında güçlü bir oyuncu olma potansiyelini ortaya koymaktadır.
Bununla birlikte, Türkiye’nin OTC pazarındaki başarısı için ham madde tedariği, inovasyon, markalaşma,
uluslararası pazarlara açılma, eğitim ve bilinçlendirme, sektörel iş birliği ve politika geliştirme gibi stratejik adımların atılması gerekmektedir. Bu adımların başarılı bir şekilde uygulanması, Türkiye’nin OTC sektöründe güçlü bir konum elde etmesine ve küresel pazarda rekabet edebilirliğini artırmasına yardımcı olacaktır.