Değerli meslektaşlarım,
Tüm ülke, bu ay 10 İlimizde yaşamış olduğumuz deprem felaketi ile sarsıldı. Beklenen bir olay mıydı? Evet. Tüm bilim insanları senelerdir bu bölgedeki fay hatlarının enerji biriktirdiğini dile getiriyorlardı ama maalesef, toplum olarak bilimin değer taşımadığı kaderci karakterimiz ile acılara boğulduk.
İnsan bazen bilimden yararlanmayacaksak, bunca üniversite neden var niçin insanlar üniversite okumak için kıyasıya bir çaba içindeler diye düşünmeden edemiyor. Acaba bizim üniversitelerimiz, toplumumuza bilimsel bir bakış açısı kazandırmıyor mu? Bunu fakültelerimizdeki akademisyenlerimiz ciddi olarak düşünmelidirler. Yaşamın kendisi ile akademik öğrenim arasında bir kopukluk olduğu kesin.
Bu felaketin ardından, tüm meslek kuruluşları gibi eczacılarımız da azimle yardım imkanlarını halkın yararına açtılar. Birliğimiz tüm bölgelerde sahra eczaneleri açtı ve eczacılarımız büyük bir özveriyle, dönüşümlü gruplar halinde görev alarak halka hizmet sunmaya devam etmektedirler. Burada kurulmuş eczanelerimiz için ecza depolarının ve ilaç sanayimizin ne gibi destekleri olduğunu merak ediyorum. Sağlık Bakanlığımızın da sahra eczanelerimiz için bir desteği olduğunu duymadım. Eczacılarımızın maddi manevi desteği ile sürdürülen bu hizmetler ne kadar sürdürülebilir bilemiyorum. Ama bence Sağlık bakanlığının bu aşamada en azından yapılan ilaç desteği üzerinden maliye ile uzlaşıp bir vergi istisnası istemesi önemlidir. Afet dönemlerinde, eczacıların birinci basamak sağlık hizmetlerinde daha fazla insiyatif alması gerektiği gerçeği ortadadır.
Bakın, şimdi halkın aşılanması gerekiyor ve en yakın sağlık ünitesi eczaneler. Evinin dışında yaşayan halkımızın tansiyon, şeker ölçümü veya ilaç enjeksiyonu gibi durumlarında eczacının görevlendirilmesi hayati bir durumdur. Bunun sağlanması gerekmektedir. Bu, aşamada fakültelerimiz de klinik eczacılığın önemi de açıkça ortaya çıkmıştır. Sağlık hizmetlerinde klinik eczacılık vazgeçilmez olmalıdır Fakültelerimiz hızla eğitimlerini bunun üzerine yöneltmelidirler. Ülkemizde her bir eczacı klinik eczacı olarak mezun olmalıdır.
Diğer önemli konu ise bu bölgede eczacılarımız büyük ölçekte eczanelerini kaybetmişlerdir. Bunların tekrar kurulabilmesi ve ilaç tedariki konusunda birliğimiz ecza depoları ve ilaç sanayii bir program uygulamalıdırlar. Kaybettiğimiz değerlerin mekânı cennet olsun ve ülkemize geçmiş olsun umarım bilimin egemen olduğu bir toplumda huzurla yaşama imkanına kavuşuruz.