Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.
Ecz. Emine Karataş Koçberber - Klinik EczacılıkGenelGüncelYazarlar

Bağışıklık Destekleri

SAMBUCUS NİGRA (Kara mürver, Elderberry)

Sambucus nigra (kara mürver) bitkisi geleneksel tıpta soğuk algınlığı, grip ve sinüzit gibi hastalıklarda kullanılan bir bitkidir. Çift körlü, plasebo kontrollü randomize çalışmalarda kara mürver ekstresinin grip semptomlarını 3-4 gün kısalttığı bulunmuştur1. Peki kara mürver bu etkiyi nasıl sağlıyor? İn vitro çalışmalarda influenza virüsüne karşı etkili olduğu gösterilmiştir1. Karamürver in vitro çalışmalarda gösterilen antiviral etkinliğine ek olarak inflamatuar sitokinlerin üretimini artırarak bağışıklık sistemini aktive eder. Kara mürver ekstresi kullanan hastalarda yapılan çalışmanın sonuçlarına göre, kara mürver inflamatuar sitokinlerden olan IL-1 beta, TNF-alfa, IL-6, IL-8’i anlamlı derecede yükseltmiştir2. Bu etki soğuk algınlığı ve grip gibi durumlarda, kısa süreli kullanımda faydalı olabilir.

Kara mürver takviyesi insülini stimüle edebilir ve glukoz metabolizmasını etkileyebileceği için diyabetik hastalarda dikkatli kullanılmalıdır3. Mide bulantısı, kusma, ishal, taşikardi, hipotansiyon, hipokalemi ve diüreze bağlı dehihratasyona neden olabilir4. Sitokinleri uyardığı için immünsüpresan tedavi alan hastalarda tedaviyi olumsuz etkileyebilir2. Teofilin kullanan hastalarda teofilin düzeyini değiştirebilir3.

ECHİNACEA PURPUREA (EKİNEZYA)

Ekinezya preparatları, immüno-uyarıcılar olarak ve solunum rahatsızlığı ile ilişkili durumlarda soğuk algınlığı ve diğer solunum yolu enfeksiyonlarını önlemek için yaygın olarak kullanılmaktadır. Ekinezya deneysel olarak öksürük, ateş, grip, soğuk algınlığı gibi solunum yolu hastalıkları için etkinliği kanıtlanmamıştır5. In vitro çalışmalarda ekinezya, makrofaj aktivasyonuna ve tümör nekroz faktörünün, IL-1, IL-6 ve interferonun salınmasını sağlar6,7. IL-6’nın ise COVID-19 prognozundaki önemi bilinmektedir. Ekinezyanın influenza, herpes ve poliovirüse karşı antiviral aktiviteye sahip olduğu kaydedilmiştir8,9. 2000 yılından önce birkaç kontrollü çalışma ekinezyanın ÜSYE semptom yoğunluğunda ve süresinde bir azalma olduğunu göstermiştir10. Soğuk algınlığı tedavisi için ekinezyayı plasebo ile karşılaştıran 15 randomize çalışmanın 2014 sistematik bir incelemesi, ekinezya ürünlerinin hiçbir faydası olmadığı bulundu11.
Ekinezyanın immün uyarıcı etkileri, otoimmün bozukluğu olan hastalarda ekinezya kullanımına ilişkin endişelere yol açmıştır. Bu endişelere rağmen, ekinezya nedeniyle otoimmün hastalıkların alevlenmesi ile ilgili çok az şey bilinmektedir. Pemfigus vulgarisin alevlenmesi, eritema nodozum nüksü ve Sjögren’e bağlı renal tübüler asidoz vakası ekinezya kullanımıyla ilişkili bulunmuştur12–14.

Scared young woman in medical mask standing over gray background with blurry red virus molecules. Concept of coronavirus and Asian flu panic. Toned image

BETA GLUKAN

B-Glukanlar, maya, bakteri ve mantarların hücre duvarlarında bol miktarda bulunan heterojen bir polisakkarit grubudur. Β-glukana maruz kalmanın ardından, doğuştan gelen bağışıklık hücreleri, oksidatif fosforilasyondaki doza bağlı değişikliklere ek olarak, hücresel aktivasyon, artırılmış sitokin üretimi ve artan aerobik glikoliz içeren metabolik işlevde değişikliklerle sonuçlanan epigenetik bir yeniden programlamaya tabi tutulur15,16. Bu “eğitimli” hücreler daha sonra ikincil uyaranlarla temas ettiklerinde, daha sağlam bir bağışıklık tepkisi üretmeye programlanırlar17,18. Araştırmalarda beta glukan ile tedaviyi takiben, farelerin Staphylococcus aureus gibi bakteriyel enfeksiyonlara ve Leishmania braziliensis gibi parazitik enfeksiyonlara karşı daha dirençli olduğunu göstermiştir19,20. β-glukanların antiviral etkilere sahip olduğu ve hem üst hem de alt solunum yolu viral enfeksiyonlarının şiddetini azalttığı gösterilmiştir. Bu anti-viral etkilerin muhtemelen eğitilmiş immüniteden (tranied immunity) kaynaklanabileceğini düşünülmektedir21. β-Glukan’ın ayrıca periferik kanda IL-1β, TNF-α ve IFN-γ üretimini arttırdığı ve kontrol grubuna kıyasla influenza enfeksiyonuna karşı antikor yanıtını güçlendirdiği gösterilmiştir21. Septik hayvanlar, B-glukan ile tedavi edildiğinde, TNF-a, IL-1 p ve IL-6 seviyeleri önemli ölçüde azaldığı ancak B-1,3-D-glukanaz uygulaması, bu sitokinlerde glukan kaynaklı azalmayı bastırıldığı görülmüştür22. B-glukan bağışıklık sistemini sitokinleri inhibe edici ve indükleyici yönde etkileyebilmektir.

PELARGONIUM SIDOIDES

Umckaloabo olarak da bilinen Pelargonium sidoides (P. sidoides), akut solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisinde etkili olduğu düşünülen bitkisel bir ilaçtır. Cochrane meta-analizine göre, mevcut çalışma verilerine dayanarak, kabul edilebilir metodolojiye sahip çok az sayıda klinik araştırmadan elde edilen sınırlı kanıtlara dayanarak, P. sidoides akut bronşit, rinosinüzit ve soğuk algınlığında semptomların hafifletilmesini sağlayabilir. Damla formundaki ilaç tabletlere göre daha üstün bulunmuştur. Dahil edilen çalışmalarda mide bulantısı, kusma, ishal veya mide ekşimesi gibi gastrointestinal şikayetlerin yanı sıra, kaşıntı ve ürtiker ile birlikte alerjik deri reaksiyonları bildirilmiştir23. Pelargonium kök ekstresi fibroblastlardan prostaglandin e2 salınımını, lökositlerden IL-6 salınımını azalttığını gösteren veriler mevcuttur24. 573 olası bitkisel ürün kaynaklı karaciğer yetmezliği vakalarının değerlendirildiği bir çalışmada 28 vaka pelargonium sidoides kullanımı sırasında gelişmiştir25. Farklı yayınlarda da bu ürünün kullanımı sırasında rapor edilmiş vakalar mevcuttur26. Bu vakaların nedenleri ayrıntılı olarak araştırılmalıdır. Pelargonium gibi bağışıklık destekleri pandemi öncesinde kısa süreli olarak soğuk algınlığı ya da grip gibi vakalarda kullanılmıştır. Bu ürünlerin düzenli olarak uzun süre kullanımda olası etkileri bilinmemektedir.

PROPOLİS

Arıların kovanlarını korumak için ürettikleri reçineli bir malzeme olan propolis, flavonoidler, polifenolikler, amino asitler, reçineler ve yağlar gibi çok çeşitli bileşikler açısından zengindir27. Propolis, antibakteriyel, antiviral, antiinflamatuar ve immünomodülatör etkisi ile tanınır28–31. Rutin, kafeik asit fenetil ester, Quercetin, p-kumarik asit, benzoik asit, galangin, pinocembrin, chrysin ve Pinobankasin propolisin farmakolojik etkilerinden sorumlu aktif bileşenler arasındadır32.

PROBİYOTİKLER

Gastrointestinal kanal, sağlık için gerekli olan geniş bir mikroorganizma ekolojisine ev sahipliği yapar. Gastrointestinal kanalda sadece zararlı patojenler değil, aynı zamanda faydalı probiyotik dediğimiz mikroorganizmalarda bulunmaktadır. Probiyotikler, konakçı için faydalı özelliklere sahip mikroorganizmalardır. Probiyotiklerin çoğu süt ürünleri olmak, üzere gıda kaynaklarından elde edilmiştir.

Probiyotik bakterilerin bir dizi faydalı bağışıklık etkisine sahip olduğu gösterilmiştir. Sadece besinlerin biyoyararlanımını artırmakla kalmaz, aynı zamanda bakteri ekosisteminin düzenlenmesinde ve bağışıklık hücrelerinin uyarılmasında görev alırlar. Bağırsak mikrobiyotası, dentritik hücre fonksiyonuna katkı sağlayarak bağırsakta immün homeostazda önemli bir rol oynar. L. reuteri ve L. Casei bazı probiyotikler, IFN-gama üretimini uyarır ve pro-enflamatuar Th1 hücrelerini etkinleştirir33. Benzer şekilde, farelerde B. infantis’in oral uygulaması, Th2-taraflı tepkileri baskılayan ve virüs eliminasyonu için gerekli olan Thl pro-enflamatuar tepkilerini uyaran DC’leri uyarır. Bağırsak mikrobiyotasının bir dizi sitokin salgılamak için monositlerle etkileşime girer. Pro-inflamatuar sitokin IL-12, virüslerin yok edilmesi için gerekli olan IFN-gama salgılaması için doğal öldürücü hücreleri ve CD4+ Th1 hücrelerini uyaran makrofajlar tarafından salgılanır. Ayrıca probiyotikler L. gasseri, L. delbrueckii ssp. bulgaricus, B. bifidum, L. acidophilus suşları, monositler tarafından IFN-alfa üretimini indükler34. Probiyotik L. paracasei DG, insan monosit hücre hattı THP-161’in TNF-alfa, IL-6, IL-8’i arttırır. Benzer şekilde, yakın zamanda, S. thermophilus’un anti-viral etkiler için gerekli olan TNF-alfa, IL-6, IL-8 profilini indüklediği belirtilmiştir35–37. NK hücreleri, özellikle virüs bulaşmış hücrelerin temizlenmesi yoluyla viral enfeksiyonlara karşı erken bağışıklık tepkisinde önemlidir. Lactobacillus probiyotik suşları, DC’leri IL-12 salgılaması için uyarabilir, bu da NK hücrelerini, S. aureus ve viral eliminasyon için temel bir sitokin olan IFN-gama salgılaması için aktive eder. L. casei gibi probiyotikler ayrıca epitel hücrelerindeki Toll benzeri reseptörler (TLR) ile etkileşime girebilir, böylece epitel hücrelerinin üretkenliğini artırmada ve hayatta kalma ve çoğalmalarını artırmada önemli bir rol oynayan sitokinlerin üretimini artırabilir.

Daha önceki araştırmalarda, probiyotik suşlar içeren fermente süt tüketimi, sağlıklı bebekler, çocuklar, yetişkinler ve yaşlılar arasında üst solunum yolu enfeksiyonu insidansını önemli ölçüde azaltmıştır38–41 Gerekli probiyotik miktarı ile ilgili olarak, COVID-19 dahil solunum yolu enfeksiyonlarına karşı koruyucu ve iyileştirici etkilere sahip olmaları için yeterli miktarlarda (> 7 log CFU) tüketilmelidirler42. Mikrokapsülleme, probiyotikleri zorlu koşullara karşı korumak ve bağırsakta tutunma yerlerinde yeterli seviyelerde birikmelerini sağlamak için kullanılmalıdır. Özellikle çift kaplama teknolojisi ile daha çok probiyotiğin bağırsağa ulaşması sağlanabilir43. Probiyotikler, yeterli miktarda tüketildiğinde, gelişmiş bağışıklık aktivitesi ve solunum yolu enfeksiyonlarının temizlenmesi dahil olmak üzere sağlık yararları sağlayan canlı mikroorganizmalardır.

Oral floranın sağlıklı olması ağız ve burun mukozasından boğaza ulaşan enfeksiyonların önlenmesinde çok önemlidir. Sağlıklı bir flora diğer zararlı patojenlerin dokuya penetre olması ve üremesini azaltabilir. Bu nedenle ağız hijyeni ve sağlıklı bir flora sağlamak, sık sık tekrarlayan boğaz enfeksiyonları için koruyucu bir yöntem olabilir. Özellikle streptococcus salivarius K12 gibi diğer patojenlerin üremesine karşı koyan ve orta kulak iltihabı ve akut tonsilofarenjit patogenezinde rol oynayan bakterilerin gelişmesini inhibe eden Salivarisin A2 ve Salivarisin B moleküleri üreten bir probiyotiğin ağız florasını güçlendirmek ve enfeksiyonlardan korunmak amaçlı kullanılması olumlu sonuçlar
doğurabilir. 2019 yılında yapılan bir meta-analiz sonucuna göre Streptococcus salivarius K12 suşu farenjit ve orta kulak iltihabının önlenmesinde etkili bulunmuştur. Özellikle farenjitin önlenmesinde daha etkili olduğu görülmüştür. Bu nedenle özellikle kış aylarında sıklıkla tonsilofarenjit ve orta kulak iltihabı geçiren bireylerin ağız yolu ile uygulanan ve Streptococcus Salivarius K12 suşu içeren bir takviye kullanması hastalık sıklığını azaltacaktır44,45.

Kaynaklar:

1. doi:10.1177/147323000403200205
2. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/11399518.
3. doi:10.3109/19390211.2013.859852
4. doi:10.1177/1060028020928052
5. EMA (2017. a). “Assessment report on Echinacea purpurea (L.) Moench, radix,”
6. doi:10.1016/j.cccn.2004.01.011
7. doi:10.1080/08923970802135534
8. doi:10.1186/1743-422X-6-197
9. doi:10.1016/j.antiviral.2009.04.009
10. Cochrane Database Syst Rev 2000; :CD000530.
11. Cochrane Database Syst Rev 2014; :CD000530.
12. doi:10.1001/archderm.140.6.723
13. doi:10.1067/mjd.2001.112219
14. doi:10.1007/s10067-002-0671-4
15. doi:10.1016/j.molimm.2015.06.019
16. doi:10.1016/j.celrep.2020.107548
17. doi:10.1016/j.chom.2012.06.006
18. doi:10.1126/science.1251086
19. doi:10.1016/j.celrep.2019.08.004
20. doi:10.1016/S0928-8244(02)00460-1
21. doi:10.3389/fimmu.2020.01782
22. doi:10.1097/01.shk.0000245030.24235.f1
23. doi:10.1002/14651858.CD006323.pub3
24. doi:10.3390/nu11112829
25. doi:10.1016/S1665-2681(19)31464-4
26. doi:10.3390/ijms17010114
27. doi:10.1051/apido/2010016
28. doi:10.1051/apido:19950202
29. doi:10.1002/ptr.1029
30. doi:10.1016/S0308-8146(03)00216-4
31. doi:10.1016/S0378-8741(98)00131-7
32. doi:10.1016/j.ijpharm.2020.120028
33. doi:10.1016/j.clnu.2011.05.005
34. doi:10.1111/j.1574-6968.1994.tb07052.x
35. doi:10.1371/journal.pone.0228531
36. doi:10.1016/j.jff.2018.08.038
37. doi:10.3390/brainsci10020126
38. doi:10.1017/S000711451000173X
39. doi:10.1038/ejcn.2010.65
40. doi:10.1007/s00394-015-1056-1
41. doi:10.1017/S0007114510003685
42. doi:10.1038/s41538-020-00078-9
43. doi:10.1007/s12272-014-0522-2

44.doi:10.1128/AEM.03133-13
45.doi: 10.17470/NF-019-0011

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu